검색어: çalıştığını (터키어 - 체코어)

İnsan, o gün anlar, hatırlar neye çalıştığını.
v den, kdy rozpomene se člověk na to, co byl (usilovně) konal;

ve gerçekten de insan, ancak çalıştığını elde eder.
a že nepřipadne člověku, leda (výsledek) práce (jeho):

hiç okuyucu bulunamadı. 'pcscd' komutunun çalıştığını kontrol edin
nenalezeno žádné čtecí zařízení. zkontrolujte, jestli je spuštěno' pcscd '.

güç yetirilemeyen en büyük baskın geldiği zaman, o gün, insan ne uğurda çalıştığını anlar.
a až nadejde ten převrat nesmírný

denetim testleri sistemlerin iyi düşünülmüş ve etkili şekilde çalıştığını gösterirse, denetim hedeerini karşılamak için gerekli olan işlemlerin doğrudan test miktarı azaltılabilir.
systémový přístup se uplatňuje při finančním auditu i auditu řádného finančního řízení.

120.00 insanın mülteci gibi yaşadığını, yaşam mücadelesi verdiğini ve günde 20 sentten daha az parayla yaşamaya çalıştığını duyduğumuzda, harekete geçmemiz gerekti.
tentokrát se ovšem autoři stránky chtějí zaměřit na situaci obyvatel barmy mimo rangún:

36 sayfalık bu yayın, ab bölgesel politikasının nasıl çalıştığını ve avrupa’nın bölge ve kentlerinde sözgelimi, ulaşım, yenilikçilik, çevresel gelişim ve kentsel gelişimi nasıl desteklediğini açıklamaktadır.
spolupráce mezi regiony, vyhodnocování programů a rovněž audit, kontrola a propagace jsou dalšími tématy, kterými se příručka zabývá.

bağlamaya çalıştığınız birim zaten bağlı.
svazek, který se snažíte připojit, je již připojen.