검색어: ekserisi (터키어 - 프랑스어)

onların da ekserisi müşrik idiler.”
la plupart d'entre eux étaient des associateurs».

ama insanların ekserisi bu gerçeği bilmezler.”
mais la plupart des gens ne savent pas».

fakat onların ekserisi ders alıp da iman etmezler.
cependant, la plupart d'entre eux ne croient pas.

onların ekserisi, şirk koşmaksızın allah'a iman etmezler.
et la plupart d'entre eux ne croient en allah, qu'en lui donnant des associés.

Çünkü onların ekserisi allah'ın yolundan çıkmış fâsıklardır.
ils vous satisfont de leurs bouches, tandis que leurs cœurs se refusent; et la plupart d'entre eux sont des pervers.

allah verdiği sözden caymaz, fakat insanların ekserisi bunu bilmezler.
allah ne manque jamais à sa promesse mais la plupart des gens ne savent pas.

ama sana evinin dışından seslenenlerin ise ekserisi düşüncesiz, mâkul davranmayan kimselerdir.
ceux qui t'appellent à haute voix de derrière les appartements, la plupart d'entre eux ne raisonnent pas.

bu o'nun verdiği kesin bir sözdür, fakat insanların ekserisi bunu bilmezler.
c'est une promesse véritable [de sa part], mais la plupart des gens ne le savent pas.

elbette bunda alınacak ibret vardır, fakat onların ekserisi ibret alıp da iman etmezler.
voilà bien là un prodige, mais la plupart d'entre eux ne croient pas.

elbette bunda alınacak ibret vardır; fakat onların ekserisi ibret alıp da iman etmezler.
voilà bien là un signe; cependant, la plupart d'entre eux ne croient pas.

(hatta sadece az bir güruh da değil), onların ekserisi ahit tanımaz imansızlardır.
c'est que plutôt la plupart d'entre eux ne sont pas croyants.

ey resûlüm! biz seni bütün insanlığa rahmetimizin müjdecisi, azabımızın uyarıcısı olarak gönderdik, lâkin insanların ekserisi bunu bilmezler.
et nous ne t'avons envoyé qu'en tant qu'annonciateur et avertisseur pour toute l'humanité.

ehl-i kitap da bu imana gelseydi, elbette kendileri için iyi olurdu. İçlerinden iman edenler varsa da ekserisi dinden çıkmış fâsıklardır.
si les gens du livre croyaient, ce serait meilleur pour eux, il y en a qui ont la foi, mais la plupart d'entre eux sont des pervers.

İşte dosdoğru din budur.fakat insanların ekserisi bunu bilmezler. [17,172; 12,103; 6,116]
voilà la religion de droiture; mais la plupart des gens ne savent pas.

allah, sükunet bulup dinlenmeniz için geceyi yarattı.etrafınızı görüp çalışabilmeniz için de aydınlık olan gündüzü var etti.doğrusu allah, insanlara büyük lütuf sahibidir, fakat insanların ekserisi şükretmezler.
allah est celui qui vous a assigné la nuit pour que vous vous y reposiez, et le jour pour y voir clair. allah est le pourvoyeur de grâce aux hommes, mais la plupart des gens ne sont pas reconnaissants.

bizim dostumuz, koruyucumuz onlar değil, sadece sensin!hayır, onlar bize değil, cinlere tapıyor ve ekserisi onlara inanıyorlardı.” diye cevap verirler. [4,117]
tu es notre allié en dehors d'eux. ils adoraient plutôt les djinns, en qui la plupart d'entre eux croyaient.