전문 번역가, 번역 회사, 웹 페이지 및 자유롭게 사용할 수 있는 번역 저장소 등을 활용합니다.
memleketlerin halkı inansalar ve çekinselerdi gökyüzünden üstlerine bereket yağdırır, yeryüzünden bereket fışkırtırdık, fakat inkar ettiler de kazandıkları suç yüzünden onları azaba uğrattık.
si les habitants des cités avaient cru et avaient été pieux, nous leur aurions certainement accordé des bénédictions du ciel et de la terre. mais ils ont démenti et nous les avons donc saisis, pour ce qu'ils avaient acquis.
마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질:
orada hurmalıklar ve üzüm bağları var ederiz, aralarında pınarlar fışkırtırız.
nous y avons mis des jardins de palmiers et de vignes et y avons fait jaillir des sources,
마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질: