전문 번역가, 번역 회사, 웹 페이지 및 자유롭게 사용할 수 있는 번역 저장소 등을 활용합니다.
kayalık yere düşenler, işittikleri sözü sevinçle kabul eden, ama kök salamadıkları için ancak bir süre inanan kişilerdir. böyleleri denendikleri zaman imandan dönerler.
ceux qui sont sur le roc, ce sont ceux qui, lorsqu`ils entendent la parole, la reçoivent avec joie; mais ils n`ont point de racine, ils croient pour un temps, et ils succombent au moment de la tentation.
sizi çıplak bir kayalık haline getireceğim, balıkçıların ağ gerdikleri bir yer olacaksınız. bir daha kurulmayacaksınız. Çünkü ben rab söylüyorum. egemen rab böyle diyor.
je ferai de toi un rocher nu; tu seras un lieu où l`on étendra les filets; tu ne seras plus rebâtie. car moi, l`Éternel, j`ai parlé, dit le seigneur, l`Éternel.
kayalık yerlere ekilen ise işittiği sözü hemen sevinçle kabul eden, ama kök salamadığı için ancak bir süre dayanan kişidir. böyle biri tanrı sözünden ötürü sıkıntı ya da zulme uğrayınca hemen sendeleyip düşer.
celui qui a reçu la semence dans les endroits pierreux, c`est celui qui entend la parole et la reçoit aussitôt avec joie;
kayalık yerlere ekilenler ise, işittikleri sözü hemen sevinçle kabul eden, ama kök salamadıkları için ancak bir süre dayanan kişilerdir. böyleleri tanrı sözünden ötürü sıkıntı ya da zulme uğrayınca hemen sendeleyip düşerler.
les autres, pareillement, reçoivent la semence dans les endroits pierreux; quand ils entendent la parole, ils la reçoivent d`abord avec joie;
dedi ki: "bak gördün mü, o kayalığa vardığımızda balığı unuttum. onu bana şeytan unutturdu ve böylece denizde yolunu tutup gitti.
[le valet lui] dit: «quand nous avons pris refuge près du rocher, vois-tu, j'ai oublié le poisson - le diable seul m'a fait oublier de (te) le rappeler - et il a curieusement pris son chemin dans la mer».