검색어: conjecture (프랑스어 - 터키어)

conjecture
konjektür

ils ne suivent que la conjecture et ne font que mentir.
doğrusu onlar, zandan başka bir şeyin ardına düşmüyorlar ve onlar sadece yalan söylüyorlar.

et la plupart d'entre eux ne suivent que conjecture.
onların birçoğu zandan başka bir şeye uymaz.

vous ne suivez que la conjecture et ne faites que mentir».
fakat siz, ancak zannınıza uyuyorsunuz ve ancak yalan söylüyorsunuz.

et satan a très certainement rendu véridique sa conjecture à leur égard.
andolsun İblis, onlar hakkındaki tahminini doğruya çıkardı.

et la plupart d'entre eux ne suivent que conjecture. mais, la conjecture ne sert à rien contre la vérité!
onların çoğu zanna uyarlar; gerçekte ise zan, hakikat karşısında bir şey ifade etmez.

ils ne suivent que la conjecture et les passions de [leurs] âmes, alors que la guidée leur est venue de leur seigneur.
kendilerine, rab'lerinde bir yol gösterici geldiği halde, sadece kuruntuları ve kişisel arzularını izliyorlar.

et satan a très certainement rendu véridique sa conjecture à leur égard. ils l'ont suivi donc, sauf un groupe parmi les croyants.
and olsun ki İblis, onlar hakkındaki görüşünü doğru çıkartmış; inananlardan bir topluluk dışında hepsi ona uymuşlardı.

alors qu'ils n'en ont aucune science: ils ne suivent que la conjecture, alors que la conjecture ne sert à rien contre la vérité.
onlar, yalnızca zanna uymaktadırlar. oysa gerçekte zan, haktan yana hiçbir yarar sağlamaz.

et la plupart d'entre eux ne suivent que conjecture. mais, la conjecture ne sert à rien contre la vérité! allah sait parfaitement ce qu'ils font.
onların çoğu sadece zanna uyarlar.halbuki zan asla gerçeğin yerini tutamaz.allah onların bütün yaptıklarını hakkıyla bilir.

et il y a parmi eux des illettrés qui ne savent rien du livre hormis des prétentions et ils ne font que des conjectures.
aralarında ümmiler var ki kuruntu ve söylentilerin dışında kitabı bilmezler; bildiklerini zannederler.