전문 번역가, 번역 회사, 웹 페이지 및 자유롭게 사용할 수 있는 번역 저장소 등을 활용합니다.
ils partirent, et ils prêchèrent la repentance.
böylece öğrenciler yola çıkıp insanları tövbeye çağırmaya başladılar.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
produisez donc du fruit digne de la repentance,
bundan böyle tövbeye yaraşır meyveler verin.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
je ne suis pas venu appeler à la repentance des justes, mais des pécheurs.
ben doğru kişileri değil, günahkârları tövbeye çağırmaya geldim.››
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
annonçant aux juifs et aux grecs la repentance envers dieu et la foi en notre seigneur jésus christ.
hem yahudileri hem de grekleri, tövbe edip tanrıya dönmeye ve rabbimiz İsaya inanmaya çağırdım.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
avant sa venue, jean avait prêché le baptême de repentance à tout le peuple d`israël.
İsanın gelişinden önce yahya, bütün İsrail halkını, tövbe edip vaftiz olmaya çağırdı.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
et il alla dans tout le pays des environs de jourdain, prêchant le baptême de repentance, pour la rémission des péchés,
o da Şeria irmağının çevresindeki bütün bölgeyi dolaşarak insanları, günahlarının bağışlanması için tövbe edip vaftiz olmaya çağırdı.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
dieu l`a élevé par sa droite comme prince et sauveur, pour donner à israël la repentance et le pardon des péchés.
İsraile, günahlarından tövbe etme ve bağışlanma fırsatını vermek için tanrı onu Önder ve kurtarıcı olarak kendi sağına yükseltti.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
en effet, la tristesse selon dieu produit une repentance à salut dont on ne se repent jamais, tandis que la tristesse du monde produit la mort.
tanrının isteğiyle çekilen acı, kişiyi kurtuluşla sonuçlanan ve pişmanlık doğurmayan tövbeye götürür. dünyanın acılarıysa ölüm getirir.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
ou méprises-tu les richesses de sa bonté, de sa patience et de sa longanimité, ne reconnaissant pas que la bonté de dieu te pousse à la repentance?
tanrının sınırsız iyiliğini, hoşgörüsünü, sabrını hor mu görüyorsun? onun iyiliğinin seni tövbeye yönelttiğini bilmiyor musun?
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
après avoir entendu cela, ils se calmèrent, et ils glorifièrent dieu, en disant: dieu a donc accordé la repentance aussi aux païens, afin qu`ils aient la vie.
bunları dinledikten sonra yatıştılar. tanrıyı yücelterek şöyle dediler: ‹‹demek ki tanrı, tövbe etme ve yaşama kavuşma fırsatını öteki uluslara da vermiştir.››
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
alors paul dit: jean a baptisé du baptême de repentance, disant au peuple de croire en celui qui venait après lui, c`est-à-dire, en jésus.
pavlus, ‹‹yahyanın yaptığı vaftiz, tövbeyle ilgili bir vaftizdi›› dedi. ‹‹halka, kendisinden sonra gelecek olana, yani İsaya inanmalarını söyledi.››
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질: