Je was op zoek naar: don't let them dull your sparkle (Engels - Turks)

don't let them in.
İçeri girmelerine izin verme.

don't let them burn!
1 dakika içinde vur.

don't let them fool you.
onların sizi aldatmasına izin vermeyin.

don't let them forget me.
beni unutmalarına izin verme.

and don't let them give you anything else first.
ve sakın ilk olarak onların size birşeyler vermesine izin vermeyin.

a lot of people look up to you. don't let them down.
birçok insan sizi örnek alıyor. onları hayal kırıklığına uğratmayın.

"a handful of people are trying to destroy the future of ordinary citizens here in kosovo. don't let them do that," the former finnish prime minister said thursday, less than three months after the worst outbreak of violence in kosovo, which left 19 people dead and hundreds of others injured.
eski finlandiya başbakanı perşembe günü, 19 kişinin öldüğü ve yüzlercesinin yaralandığı kosova'daki en kötü şiddet olaylarının üzerinden üç aydan kısa bir süre geçtikten sonra, "bir avuç insan burada, kosova'da yaşayan sıradan insanların geleceğini mahvetmek için uğraşıyor. bunu yapmalarına izin vermeyin," şeklinde konuştu.