Je was op zoek naar: don't worry it will be ok, (Engels - Turks)

don't worry, everything will be ok.
Üzülmeyin, her şey düzelecek.

don't worry. it's ok.
merak etmeyin. tamam.

i don't think it will be.
olacağını zannetmiyorum.

don't cry. everything will be ok.
ağlama. her şey iyi olacak.

don't worry. it won't happen again.
merak etme. bu bir daha olmayacak.

tom will be ok.
tom iyi olacak.

[it will be said].
"ayetlerim size okunmadı mı?"

it will be a hard day
artık o gündür pek güç bir gün.

i hope it will be fine.
onun iyi olacağını umuyorum.

he said, “it will be so.
(fakat) allah neyi dilerse yaratır.

he said, "it will be so!
"bu budur." dedi.

i guess tom will be ok.
sanırım tom iyi olacak.

it will be the fierce flame
bilinmeli ki, o (cehennem) alevlenen bir ateştir.

i think it will be great.
bence müthiş olacak.

[it will be said], "taste!
"suçluyu yakalayın, cehennemin ortasına sürükleyin, sonra başına azap olarak kaynar su dökün" denir, sonra ona: "tad bakalım, hani şerefli olan, değerli olan yalnız sendin.

[it will be] lowering and exalting.
o alçaltıcı, yükselticidir (yerleri alt üst eder),