Je was op zoek naar: i don't stop like you (Engels - Turks)

i don't like you.
seni sevmiyorum.

i don’t like you
sana kurban olurum ya

i don't like you anymore.
artık seni sevmiyorum.

they don't like you.
onlar seni sevmiyorlar.

girls don't like you.
kızlar seni sevmiyorlar.

frankly speaking, i don't like you.
açıkçası, ben sizi sevmiyorum.

i like you.
ben senden hoşlanıyorum.

don't stop here.
burada durma.

i like you alot
sizi çok beğeniyorum

i do like you.
seni seviyorum.

i know tom doesn't like you.
tom'un seni sevmediğini biliyorum.

don't stop me now.
Şimdi beni durdurma.

i like you very much
seni çok beğendim

i am not like you.
ben sana benzemem.

[...] don't stop me now.
[...] don't stop me now.

and i wish he had played 'don't stop 'til you get enough'.
ve keşke "don't stop til' you get enough"'u seslendirseydi.

i like you a lot, tom.
seni çok seviyorum, tom.

you should know by now that i don't really like you very much.
seni gerçekten çok sevmediğimi şu ana kadar bilmelisin.

i knew someone like you once.
bir zamanlar senin gibi birini tanımıştım.

i would like you to direct
yönlendirmeni bekliyorum