Je was op zoek naar: no i don't i used a translator (Engels - Turks)

i don't know turkish, i'm using a translator
türkçe biliyor musun ?

no, i don't.
ben bulmuyorum.

i don't smoke now, but i used to.
Şu anda sigara içmiyorum fakat içerdim.

i don't eat as much meat as i used to.
eskisi kadar çok et yemem.

no, i don't think so.
hayır, öyle olduğunu sanmıyorum.

no, i don't think that i am to blame.
hayır, kabahatin bende olduğunu düşünmüyorum.

no, i don't think it is.
hayır, öyle olduğunu düşünmüyorum.

"no, i reckon i don't."
"hayır, sanırım yok." demiş beyaz işçi.

dr: no, i don't think so.
dr: hayır, pek sanmıyorum.

no, i don't understand ms. kunze.
hayır, bayan kunze'yi anlamıyorum.

no i don't. i'm totally self-supporting out there.
hayır, yok. orada tamamen kendi kendime yetiyorum.

oh no, i don't like that piece." and so on.
yoo hayır, bu parçayı sevmedim." gibi.

"do you speak german?" "no, i don't."
" almanca biliyor musunuz? " "hayır, bilmiyorum"

no, i don't do that; i'm a conjurer, who is someone who pretends to be a real magician.
ama ben bunları yapmıyorum, ben bir illüzyonistim, gerçek bir sihirbazı taklit eden biri.

they'd go, "no, no. i don't need one of those.
"hayır, hayır. buna ihtiyacım yok.

i used to eat pizza, but now i don't.
pizza yerdim ama artık yemiyorum.

i used a computer in order to save time.
zamandan tasarruf etmek için bir bilgisayar kullandım.

and no, i don't know how it works into the whole puzzling scheme of things, but obviously i know a coded message when i see one.
ve hayır, ben tüm bunların nasıl işlediğini bilmiyorum, ama belli ki bunlardan birini gördüğümde bir gizli mesaj olduğunu anlıyorum.

i used to eat pizza, but now i don't eat it at all.
pizza yerdim ama artık onu hiç yemiyorum.

i used a little tweezer which i made from a hair clip.
saç tokasından yaptığım küçük bir cımbızı kullandım.