Je was op zoek naar: this can't be! (Engels - Turks)

this can't be!
bu olamaz!

this can't be good.
bu iyi olamaz.

this can't be right.
bu doğru olamaz.

it can't be!
olamaz!

that can't be.
o, olamaz.

this can't be my mother.
"bu kadın annem değil,

can't be moved
taşınamıyor

he can't be ill.
o hasta olamaz.

this broken vase can't be repaired.
bu kırık vazo tamir edilemez.

the can't be happy
mutlu olamıyorlardır

and it can't be done.
böyle birşey yapılamaz.

"i can't be independent.
papadopolu, "evden ayrılamam.

beggars can't be choosers.
dilenciler seçici olamaz.

it can't be that important."
bu kadar da önemli olamaz."

he can't be an honest man.
o, dürüst bir adam olamaz.

and i said, "this can't happen.
ben de dedim ki, "bu olamaz.

i suppose it can't be helped.
sanırım elden bir şey gelmez.

houses can't be built in this area.
evler bu alanda yapılamazlar.

yes, you can say i can't be an archeologist.
evet, arkeolog olamayacağımı söyleyebilirsiniz.

that can't be good for your health, can it?
o, sağlığın için iyi olamaz, değil mi?