Je was op zoek naar: warmly (Engels - Turks)

they greeted us warmly.
onlar bizi sıcak bir şekilde karşıladı.

my colleagues warmly welcomed me.
meslektaşlarım sıcak bir şekilde karşıladılar beni.

my colleagues welcomed me very warmly.
meslektaşlarım beni çok sıcak karşıladı.

they welcomed me warmly, so i felt at home.
beni sıcak karşıladılar, bu yüzden evimde gibi hissettim.

"i warmly welcome the election of our former colleague, abdullah gul.
van der linden, "eski iş arkadaşımız abdullah gül'ün seçilmesini içtenlikle kutluyorum.

the emotionally powerful film was also warmly welcomed on 2 march at the austrian premiere in vienna.
duygusal açıdan oldukça etkileyici olan film, 2 mart'ta viyana'da yapılan avusturya prömiyerinde de büyük ilgi gördü.

breaching the tight security measures, bush began greeting the citizens and was warmly welcomed by them in turn.
bush sıkı güvenlik tedbirlerini ihlal ederek vatandaşları selamlamaya başladı ve halk tarafından da içtenlikle karşılandı.

bohr was warmly received by james chadwick and sir john anderson, but for security reasons bohr was kept out of sight.
bohr, james chadwick ve sir john anderson tarafından sıcak bir şekilde karşılandı fakat güvenlikle ilgili bazı nedenlerden dolayı görüşme olamadı.

he was warmly received by representatives of the bosniak community and met with other dignitaries and politicians, including bih high representative valentin inzko.
davutoğlu boşnak toplumu temsilcileri tarafından sıcak bir şekilde karşılandı ve bh yüksek temsilcisi valentin inzko'nun da aralarında yer aldığı diğer devlet adamları ve siyasilerle temaslarda bulundu.

"the old mosque was destroyed during the war, and the new one would be warmly received," says bajram spahiu, an ethnic albanian from southern mitrovica.
güney mitrovicalı bir etnik arnavut olan bayram spahiu, "eski cami savaşta yıkıldı ama yenisi hoş karşılanacak." dedi.

"it was easy to adapt to life in turkey since i was born in prizren, which has a large turkish population and a rich history of ottoman traditions," says bala. "whenever i tell turks that i am from kosovo, they welcome me warmly with the response 'bizim toprak' (our land)."
"büyük bir türk nüfusuna ve zengin bir osmanlı geleneği tarihine sahip prizren'de doğduğum için, türkiye'de hayata ayak uydurmak kolay oldu." diyen bala şöyle devam ediyor: "türklere ne zaman kosovalı olduğumu söylesem, beni 'bizim toprak' diyerek sıcak karşılıyorlar."