Je was op zoek naar: lasciarvi (Italiaans - Turks)

come potrete lasciarvi sviare?
durum bu iken, nasıl oluyor da çevriliyorsunuz?

volete lasciarvi andare alla magia, voi che lucidamente vedete?”.
artık göz göre göre sihre mi gidip uyarsınız?"

non c'è altro dio all'infuori di lui. come potrete lasciarvi sviare?
o’ndan başka ilah yoktur.böyle iken nasıl oluyor da bu gerçeği kabul etmekten vazgeçiyorsunuz?

se pertanto siete morti con cristo agli elementi del mondo, perché lasciarvi imporre, come se viveste ancora nel mondo, dei precetti qual
mesihle birlikte ölüp dünyanın temel ilkelerinden kurtulduğunuza göre, niçin dünyada yaşayanlar gibi, ‹‹Şunu elleme››, ‹‹bunu tatma››, ‹‹Şuna dokunma›› gibi kurallara uyuyorsunuz?

non vogliamo poi lasciarvi nell'ignoranza, fratelli, circa quelli che sono morti, perché non continuiate ad affliggervi come gli altri che non hanno speranza
kardeşler, umudu olmayan öbür insanlar gibi kederlenmemeniz için, gözlerini yaşama kapamış olanlar konusunda bilgisiz kalmanızı istemiyoruz.

e dire che è gia per voi una sconfitta avere liti vicendevoli! perché non subire piuttosto l'ingiustizia? perché non lasciarvi piuttosto privare di ciò che vi appartiene
aslında birbirinizden davacı olmanız bile sizin için düpedüz yenilgidir. haksızlığa uğrasanız daha iyi olmaz mı? dolandırılsanız daha iyi olmaz mı?

il carceriere annunziò a paolo questo messaggio: «i magistrati hanno ordinato di lasciarvi andare! potete dunque uscire e andarvene in pace»
zindancı bu sözleri pavlusa iletti. ‹‹yargıçlar serbest bırakılmanız için haber gönderdi. Şimdi çıkabilirsiniz, esenlikle gidin›› dedi.

questi è allah, il vostro signore, il creatore di tutte le cose. non c'è altro dio all'infuori di lui. come potrete lasciarvi sviare?
İşte budur rabbiniz allah ki her şeyi halk eden odur, yoktur ondan başka tapacak; ne diye asılsız şeylere kapılmadasınız?

con i cuori distratti, mentre gli ingiusti tengono tra loro segreti conciliaboli: “chi è costui, se non un uomo come voi? volete lasciarvi andare alla magia, voi che lucidamente vedete?”.
kalpleri de oyuna dalmıştır da o zalimler, fısıltıyla konuşarak bu da sizin gibi bir insandan başka bir mahluk mu ki, göz göre göre büyüye mi kapılacaksınız derler.