Van professionele vertalers, bedrijven, webpagina's en gratis beschikbare vertaalbronnen.
Anchoa, anguila de arena (pescados industriales)
Çaçabalığı, kum yılan balığı (endüstriyel balıklar)
Laatste Update: 2014-02-06
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:
Jesús les dijo: --Traed de los pescados que ahora habéis pescado
İsa onlara, ‹‹Şimdi tuttuğunuz balıklardan getirin›› dedi.
Laatste Update: 2012-05-05
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:
Entonces ellos dijeron: --No tenemos aquí sino cinco panes y dos pescados
Öğrenciler, ‹‹Burada beş ekmekle iki balıktan başka bir şeyimiz yok ki›› dediler.
Laatste Update: 2012-05-05
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:
Entonces Simón Pedro subió y sacó a tierra la red llena de grandes pescados, 153 de ellos; y aunque eran tantos, la red no se rompió
Simun Petrus tekneye atladı ve tam yüz elli üç iri balıkla yüklü ağı karaya çekti. Bu kadar çok balık olduğu halde ağ yırtılmamıştı.
Laatste Update: 2012-05-05
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:
Entonces Jesús tomó los panes, y habiendo dado gracias, los repartió entre los que estaban recostados. De igual manera repartió de los pescados, cuanto querían
İsa ekmekleri aldı, şükrettikten sonra oturanlara dağıttı. Balıklardan da istedikleri kadar verdi.
Laatste Update: 2012-05-05
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:
Entonces Jesús tomó los cinco panes y los dos pescados, y alzando los ojos al cielo, los bendijo. Luego los partió e iba dando a sus discípulos para que los pusiesen delante de la gente
İsa, beş ekmekle iki balığı aldı, gözlerini göğe kaldırarak şükretti; sonra bunları böldü ve halka dağıtmaları için öğrencilerine verdi.
Laatste Update: 2012-05-05
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:
Y él tomó los cinco panes y los dos pescados, y alzando los ojos al cielo, bendijo y partió los panes. Luego iba dando a sus discípulos para que los pusiesen delante de los hombres, y también repartió los dos pescados entre todos
İsa beş ekmekle iki balığı aldı, gözlerini göğe kaldırarak şükretti; sonra ekmekleri böldü ve halka dağıtmaları için öğrencilerine verdi. İki balığı da hepsinin arasında paylaştırdı.
Laatste Update: 2012-05-05
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:
Él les dijo: --¿Cuántos panes tenéis? Id y vedlo. Al enterarse, le dijeron: --Cinco, y dos pescados
İsa onlara, ‹‹Kaç ekmeğiniz var, gidin bakın›› dedi. Öğrenip geldiler, ‹‹Beş ekmekle iki balığımız var›› dediler.
Laatste Update: 2012-05-05
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:
Luego mandó que la gente se recostara sobre la hierba. Tomó los cinco panes y los dos pescados, y alzando los ojos al cielo, los bendijo. Después de partirlos, dio los panes a sus discípulos, y ellos a la gente
Halka çayıra oturmalarını buyurduktan sonra, beş ekmekle iki balığı aldı, gözlerini göğe kaldırarak şükretti; sonra ekmekleri bölüp öğrencilerine verdi, onlar da halka dağıttılar.
Laatste Update: 2012-05-05
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:
Khichuri, pescado llish y huevo frito.
Khichuri, Hilsa balığı ve sahanda yumurta.
Laatste Update: 2016-02-24
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:
Otro hecho que motivó especulaciones fue la aparición de latas de pescado con fotografías de Humala y de Chávez, supuestamente como parte de la ayuda a los damnificados del terremoto de Pisco en el 2007.
Spekülasyonların yayılmasına sebep olan bir başka olay ise, Pisco depreminden sonra dağıtılan balık konservelerinin üzerinden, Chavez ve Humala'nın fotoğraflarının çıkması oldu.
Laatste Update: 2016-02-24
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:
Para los bengalíes, el sábalo no es solamente un pescado.
Bengalliler için, hilsa sadece bir balık değil.
Laatste Update: 2016-02-24
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:
Además, más de la mitad del suministro de pescado de la UE es importado: la diferencia de 4 millones de toneladas entre la demanda y la oferta de pescado en Europa se está solventando mediante la acuicultura y las importaciones (27).
AB balık kaynaklarının yarıdan fazlası da ithal edilmektedir: Avrupa’daki balık talebiyle arzı arasındaki 4 milyon tonluk fark, su ürünleri yetiştiriciliğiyle ve ithalatla kapatılmaktadır (27).
Las capturas de pescado en alta mar suponen casi dos tercios del total de capturas; aproximadamente la mitad de éstas están por encima de estos umbrales de seguridad.
Açık denizde avlanma tüm avlanmanın neredeyse üçte ikisi olup bu avlanmanın yaklaşık yarısı güvenli sınırların dışındadır.