Je was op zoek naar: batıl inanç (Turks - Engels)

batıl inanç
superstitious

inanç
faith

alevilikte inanç
buyruks

sizinkisi inanç,
yours is faith.

zaten batıl yıkılmaya mahkumdur.
falsehood is always bound to wither away."

hiç şüphesiz batıl yok olucudur."
indeed is falsehood, [by nature], ever bound to depart."

elbette batıl yok olmaya mahkumdur."
batil is ever bound to vanish."

ve bu davranışa batıl inanç diyoruz. ve korkarım bu davranış her zaman bizim bir parçamız olacak.
and that's called superstition, and that, i'm afraid, we will always have with us.

bilerek hakkı batıl ile karıştırmayın, hakkı gizlemeyin.
and do not mix the truth with falsehood, nor purposely conceal the truth.

keşke falancayı (batıl yolcusunu) dost edinmeseydim!
ah, would that i had never taken such an one for friend!

bu nedenle batıl inançları, patern bulmaları kontrollerinin eksik olduğu bu gibi durumlarla ilgili.
so their superstitions, their patternicities, are all associated with feelings of lack of control and so forth.

Örneğin, beyzbol oyuncuları sopa sallarken batıl inançlara inanılmaz derecede bel bağlarlar, ama yakalarken aynı derecede batıl inançları yoktur.
for example, baseball players are notoriously superstitious when they're batting, but not so much when they're fielding.

geçtiğimiz hafta İtalya'ya yaptığı ziyarette cumhurbaşkanı, "diğer ülkelerde ne olduğu hakkında batıl inançlara kapılmamamız gerekir.
"we should not be superstitious about what happens with other countries.

batıl inançları olanlar için, kore eşleşmesi yeni zelandalı hakem daha başlama düdüğünü çalmadan kaybedilmişti, zira takımın takımın maça dakikalar kala çektirdiği hatıra fotoğrafı görülmeye değer bir felaketti.
for the superstitious, the matchup with korea was lost even before the new zealand referee blew the opening whistle, as the team's commemorative photo minutes before match time was a spectacular disaster.

Şimdi siz, batılılar olarak, ve ben batılı olarak, bunun bir batıl inanç olduğunu söyleriz. fakat orada bir süre durunca, ve hayret verici şeyler olduğunu görünce, bu inançların işleyen bu dünyadaki kimin inançları olduğunu merak etmeye başlarsınız, birşeylerin nasıl olduğunu idraki için.
now you, as westerners, and i, as westerners, would say well, that's superstition. but after being there for a while, and seeing the amazing things that happened, you begin to wonder whose beliefs are those that are in operation in the world, determining how things happen.

İnancım arttı ''
my faith increased’’