Je was op zoek naar: eskisi gibi değil artık (Turks - Engels)

o eskisi gibi değil.
she is not what she used to be.

hollywood eskisi gibi değil.
hollywood isn't what it used to be.

o artık eskisi gibi değil.
she is no longer what she used to be.

o eskisi gibi değil, biliyorsun.
it ain't like before, you know.

logo gibi değil
it's not like a logo.

yine tatile çıkıyorlar, ama eskisi gibi değil.
they're still going on holiday, but not like before.

"Ülkem bana göre değil artık.
"my country is not now for me.

harvard gibi değil.
it is not harvard.

her şey eskisi gibi!
everything works again!

sen eskisi gibi değilsin.
its not like they used to

o, göründüğü gibi değil.
he is not what he seems.

İş, sandıkları gibi değil!
but nay!

asla (düşündükleri gibi değil)!
no!

hayır, sandıkları gibi değil!
(what they think is certainly despicable!).

tom erkek kardeşi gibi değil.
tom isn't like his brother.

Çok güzel oldu ve oyunlar oynarken neşe dolu oluyoruz, eskisi gibi değil.
it has become very beautiful and when we play in it, we feel joy, not like before.

hayır, iş düşündükleri gibi değil!
by no means!

hayır! İş, sandıkları gibi değil.
nay-but allah doth sanctify whom he pleaseth.

phlipping kareleri asla eskisi gibi olmayacak
phlipping squares will never be the same again

ailelerin ekonomik gerçekleri eskisi gibi değil, ebeveynler çocuklarını eskisi kadar destekleyemiyor.
the economic reality of the families is not the same as back then, so parents are not able to support their kids as much as they did.