Je was op zoek naar: olabileceği (Turks - Engels)

hava, olabileceği kadar iyi.
the weather is as fine as can be.

Şikayet kaynağı üretim olabileceği
source of complaint is either production or

onlar olabileceği kadar fakir.
they are as poor as can be.

hedef pazar olabileceği kadar geniş.
the target market is as tempting as it can get.

onun yalan söylemiş olabileceği aklıma geldi.
it occurred to me that he might have told a lie.

analistler, ziyaretin önemli etkileri olabileceği görüşündeler.
analysts say the impact could be significant.

analistler, sonucun siyasi istikrarsızlığın devamı olabileceği görüşündeler.
the result, analysts say, could be further political instability.

böylece, aklıma oksitosinin ahlak molekülü olabileceği fikri geldi.
so i had this idea that oxytocin might be the moral molecule.

yetkililer, stjepanoviç'in grubun faaliyetlerinin arkasındaki beyin olabileceği görüşündeler.
stjepanovic may have been the brains behind the group's operations, authorities say.

olabileceğin en İyisi
best possible