Je was op zoek naar: yaklaştı (Turks - Frans)

yaklaşan yaklaştı.
l'imminente (l'heure du jugement) s'approche.

yaklaşacak, yaklaştı.
l'imminente (l'heure du jugement) s'approche.

sonra inip yaklaştı.
puis il se rapprocha et descendit encore plus bas,

o yaklaşıcı, yaklaştı.
l'imminente (l'heure du jugement) s'approche.

o yaklaşmakta olan yaklaştı.
l'imminente (l'heure du jugement) s'approche.

saat yaklaştı, ay yarıldı.
l'heure approche et la lune s'est fendue.

yaklaşmakta/yaklaşacak olan yaklaştı.
l'imminente (l'heure du jugement) s'approche.

kıyamet yaklaştı ve ay yarıldı.
l'heure approche et la lune s'est fendue.

sonra yaklaştı, derken sarkıverdi.
puis il se rapprocha et descendit encore plus bas,

o sa'at yaklaştı, ay yarıldı.
l'heure approche et la lune s'est fendue.

sonra iyice yaklaştı ve sarktı,
puis il se rapprocha et descendit encore plus bas,

kıyamet saati yaklaştı, ay bölündü.
l'heure approche et la lune s'est fendue.

Çünkü rabbin günü çok yaklaştı, geliyor.
sonnez de la trompette en sion! faites-la retentir sur ma montagne sainte! que tous les habitants du pays tremblent! car le jour de l`Éternel vient, car il est proche,

sonra yaklaştı, (yere doğru) sarktı.
puis il se rapprocha et descendit encore plus bas,

saat (dünyanın sonu) yaklaştı ve ay yarıldı.
l'heure approche et la lune s'est fendue.

babil'in sonu yaklaştı, günleri uzatılmayacak.››
les chacals hurleront dans ses palais, et les chiens sauvages dans ses maisons de plaisance. son temps est près d`arriver, et ses jours ne se prolongeront pas.

sabaha karşı İsa, gölün üstünde yürüyerek onlara yaklaştı.
a la quatrième veille de la nuit, jésus alla vers eux, marchant sur la mer.

gelir gelmez İsaya yaklaştı, ‹‹rabbî›› diyerek onu öptü.
dès qu`il fut arrivé, il s`approcha de jésus, disant: rabbi! et il le baisa.

İnsanların hesapları yaklaştı, fakat onlar hala gaflet içinde yüz çevirmektedirler.
[l'échéance] du règlement de leur compte approche pour les hommes, alors que dans leur insouciance ils s'en détournent.

sonra (muhammed'e) yaklaştı, (yere doğru)sarktı.
puis il se rapprocha et descendit encore plus bas,