Je was op zoek naar: bozulmamış (Turks - Portugees)

bozulmamış.
ele é incorruptível.

bozulmamış gibi.
parece intacta.

bozulmamış mı?
está intacta?

bozulmamış babalık.
perturbei a parentalidade.

bozulmamış, dağılmış.
não estão partidas, estão despedaçadas.

hiç bozulmamış manzaralar
vistas virgens não profanadas

bir tanesi bozulmamış.
uma delas ficou intacta.

bozulmamış, büyü yapılmış.
não está avariada, está enfeitiçada.

- neredeyse hiç bozulmamış.
parece que não foi perturbado.

bozulmamış resim kullan
usar a imagem não- deformada

amatörler tarafından bozulmamış.
intocáveis pelos os homens.

harvey, yatağı bozulmamış.
harvey, ele ainda tem a cama feita.

- hiç bozulmamış anlaşılan. - evet.
parece intacto.

aranızdaki büyü bozulmamış cidden.
ainda há magia.

en azından saçın bozulmamış!
e, pelo menos não estragaste o penteado!

libby'nin kafatası bozulmamış.
o crânio da libby está intacto.

demek bellek sarayın bozulmamış.
então, o palácio das memórias está intacto.

carter'ın aklı bozulmamış olacak.
a mente de carter ficará intacta.

- Şeytan'ın saf, bozulmamış kötülüğünü.
-o michael?

rommie'nin güvenlik duvarı bozulmamış.
as barreiras de rommie parecem estar intactas.