Você procurou por: cohesion (Inglês - Turco)

cohesion
kohezyon

effective cohesion
etkili yapışma

with no cohesion, the eu cannot move forward.
uyum olmadan, ab ilerleyemez.

cohesion and advection play a bigger role in space.
kohezyon ve adveksiyon uzayda büyük rol oynamaktadır.

communicating cohesion policy together – inaugural meeting of the inform network
uyum politikasının birlikte iletilmesi – inform ağının açılış toplantısı

eu structural and cohesion funds can reach up to 4 per cent of their gdp.
bu ülkelerde ab kaynaklı yapısal fonlar ve uyum fonlarının gsyİh içindeki payı yüzde 4'ü bulabiliyor.

( sustainable economic growth with more and better jobs and greater social cohesion.
(37) wgbu (2003) 2050'ye kadar fosil yakıtlardan küresel c0azaltmayı önermiştir. [wgbu (2003); world in transition:

such cooperation shall not undermine the internal market or economic, social and territorial cohesion.
bu tür bir işbirliği, iç pazara veya ekonomik, sosyal ve bölgesel uyuma zarar vermemelidir.

it shall promote economic, social and territorial cohesion, and solidarity among member states.
birlik, sahip olduğu zengin kültür ve dil çeşitliliğine saygıgösterir ve avrupa’nın kültürelmirasının korunmasınıve geliştirilmesini garanti altına alır.

but when values and a sense of direction are lost, social cohesion melts and the system breaks down.
fakat değerler ve yön hissi kaybedildiğinde, toplumsal bağlar zayıflar ve sistem çöker.

economic development, social cohesion and improving the quality of life are the main priorities of crossborder cooperation projects.
ekonomik kalkınma, sosyal uyum ve yaşam kalitesinin artırılması, sınırötesi işbirliği projelerinin başlıca öncelikleridir.

the cohesion funds are intended to level the eu's economic playing field for the recently admitted member states.
uyum fonları, ab'nin ekonomik oyun sahasını yeni üyeler için uygun hale getirmeyi amaçlıyor.

the government responded by saying there had never been a lack of national cohesion and there was no crisis that would require a unity government.
hükümet bu öneriye asla bir ulusal bağlılık eksikliği yaşanmadığı ve bir birlik hükümetini gerektirecek bir kriz olmadığını söyleyerek yanıt verdi.

likewise, by contributing to economic and social cohesion, the monitoring of state aid helps to promote viable anddurable jobs throughout the union.
aynı şekilde, devlet yardımının izlenmesi ekonomik ve sosyal uyumakatkıda bulunur ve birlik içinde daha güvenli ve daha istikrarlı iş olanaklarının ortayaçıkmasına yardımcı olur.

candidate countries will benefit for the first time from financing to cover activities that are similar to activities financed in eu member states and regions under cohesion policy instruments.
odaklı bir araç olan katılım Öncesi yapısal politikalar aracı (ispa) yoluyla uygulanıyordu.

in order to promote its overall harmonious development, the union shall develop andpursue its action leading to the strengthening of its economic, social and territorial cohesion.
1.komisyon, ulusal örgütlerin madde iii-124’ün 1. paragrafında yer alanortak örgüt biçimlerinden biriyle değiştirilmesi dahil olmak üzere, ortak tarım politikası-

* the influence of roman military and civic culture, as embodied particularly in the heavy infantry legion, gave the roman military consistent motivation and cohesion.
* roma askeri ve sivil kültürünün etkisi, özellikle ağır piyade lejyonlarında vücut bulmuş haliyle, roma ordusuna sürekli bir motivasyon ve bağlılık sağlamıştır.

"people across the country are coming together voluntarily to offer whatever they can, and this form of social cohesion is very much welcome." he said.
"Ülkenin dört bir yanından insanlar, ellerinden geldiği kadarını vermek için geliyor ve bu tür bir sosyal bağlanma çok sevindirici."

as a result of the regional development component of pre-accession assistance, a precursor to the structural and cohesion funds, a strategy document has been developed by the former yugoslav republic of macedonia.
ağının tamamlanması anlamına gelmekte olup, bölgesel bütünleşme için bir gereksinim olan ülkenin dışarıya daha da açılmasını sağlayacaktır.

one of the instrument for pre-accession’s main roles is to help ready candidate countries for implementing cohesion policy, hence the logic behind the ipa also having a crossborder dimension.
katılım Öncesi mali yardımın temel rollerinden biri, aday ülkelerin uyum politikasının uygulanması için hazırlanmasına yardım etmek olup, ipa’nın sınır ötesi bir boyuta da sahip olmasını açıklayan mantık da budur.