Você procurou por: defined as meeting (Inglês - Turco)

this condition is defined as hypermetropia.
bu durum hipermetropi olarak tanımlanır.

a major deviation may be defined as follows:
majör bir sapma, aşağıdaki gibi tanımlanabilir:

accordingly, learning communities are defined as follows:
buna göre öğrenme toplulukları:

when i was at school, we were defined as man, the toolmaker.
ben okuldayken, biz insanoğlu, alet yapanlar olarak tanımlanıyorduk.

adaptation is defined as the transformation of a prior to a new text.
uyarlama burada, bir öncekine göre yeni metindeki dönüşümdür.

"theoretically, women ... defined as the property of their husbands ...
bu gelenek bazı anadolu ailelerinde, özellikle harput yörelerinde bugün de vardır.

"high risk" is simply defined as being 20 years or older.
"yüksek riskli" basit şekilde 20 veya üst yaşta olarak tanımlanıyor.

thus the kilogram-force is defined as precisely 9.80665 newtons.
dahası, kilogram-kuvvet kesin olarak 9.80665 newtona karşılık gelmektedir.

no area outside the boundary of this map can be defined as « tespit dışı »
bu harita sınırı dışındaki hiçbir alan, "tespit dışı" olarak tanımlanamaz.

for the purposes of this study, evaluation and accreditation have been defined as follows:
bu çalışmanın amaçları doğrultusunda değerlendirme ve akreditasyon aşağıdaki gibi tanımlanmaktadır:

the area to be defined as a safe area should meet one of the articles listed below:
güvenli alan olarak tanımlanacak alan aşağıda sıralanan maddelerden birini karşılamalıdır:

concourse is defined as an area including various station activities except for platform and circulation ways.
konkors; peron ve dolaşım yolları haricindeki çeşitli istasyon aktivitelerini barındıran alan olarak tanımlanmıştır.

e) hnv (high nature value) farmland is defined as those areas in europe
e) hnv (doğa değeri yüksek) tarım arazisi, avrupa’da tarımın başlıca (çoğunlukla baskın) arazi kullanımı olduğu ve bu tarımın ya türlerde ve doğal yaşam ortamlarında yüksek çeşitlilik düzeyini ya da avrupa’da koruma kapsamında olan türlerin mevcudiyetini veya her ikisini birden

==composite particles=====hadrons===hadrons are defined as strongly interacting composite particles.
== bileşik parçacıklar ===== hadron ===hadrons are defined as strongly interacting composite particles.

in most countries, with the exception of the arab countries and israel, saturday and sunday are defined as the weekend.
birçok ülkede, arap ülkeleri ve İsrail hariç genellikle cumartesi ve pazar, hafta sonu günleri olarak ilan edilmiştir.

===latent===latent syphilis is defined as having serologic proof of infection without symptoms of disease.
===latent===latent frengi, hastalık belirtileri olmadan serolojik enfeksiyon bulgusu olarak tanımlanır.

in psychoanalysis, cathexis is defined as the process of investment of mental or emotional energy in a person, object, or idea.
kateksis ya da duygu yatırımı, psikanalizde, bir etkinliğe, nesneye veya görüşe bağlanan duygusal önem, ya da ruhsal enerji yükü.

in this geometry, a "free" particle is defined as one at rest or traveling at constant speed on a geodesic path.
bu geometride, bir “serbest” parçacık jeodezik bir yol üzerinde sabit hızla hareket etmekte ya da durmaktadır.

using education and various social media, citizens can be engaged in tackling global issues such as meeting the 2 °c climate target.
eğitim ve çeşitli sosyal medya araçları yardımıyla vatandaşlar, 2 °c iklim hedefi gibi küresel sorunlarla başa çıkma çabasına yöneltilebilir.

rexhepi: really, for the moment these (gates 1 and 31) are defined as military zones and are protected by kfor.
recepi: esasen şu anda 1 ve 31 numaralı sınır kapıları, askeri bölge olarak tanımlanıyor ve kfor'un koruması altında bulunuyor.