Você procurou por: depict (Inglês - Turco)

depict
betimlemek

thus does allah depict truth and falsehood.
allah gerçeği ve batılı böyle bir örnekle tanıtır.

the paintings depict the albanian country and people.
tablolarda ülke ve arnavut halkı resmediliyor.

the coins of termessos often depict this god and give his name.
termessos sikkelerinde genelde bu tanrı vardır ve sikkelere adını verilmiştir.

the medals depict the ancient greek goddess of victory, nike.
madalyaların üzerinde eski yunan zafer tanrıçası nike tasvir ediliyor.

it was beyond the technology of the day to depict a man aging backwards.
ters yaşlanan bir adamı tasvir etmek günümüz teknolojisinin ötesindeydi.

is the position of croatian people in bih the way some individuals depict it?
bh'deki hırvatların durumu gerçekten de bazılarının söylediği gibi mi?

and generally we depict our ideas about this history in the form of trees like this.
genel olarak, bu tarih hakkındaki fikirlerimizi bu gibi ağaç şekilleriyle ifade ederiz.

bayulgen said his photos depict people "enjoying and being tied to life".
bayülgen, fotoğraflarının "keyif alan ve hayata bağlanan" insanları resmettiğini söyledi.

despite the alarming headlines that depict greece as paralysed by strikes, the actual situation is more complex.
yunanistan'ın grevlerle felç olduğunu yansıtan endişe verici manşetlere rağmen, durum aslında daha da karmaşık.

serbian authorities are seeking a solution that will not depict them as losers in the parliamentary elections next year, he added.
markoviç, sırp makamlarının, kendilerini gelecek yıl yapılacak parlamento seçimlerinde kaybeden olarak göstermeyecek bir çözüm arayışında olduklarını da sözlerine ekledi.

a mask believed to depict a thracian ruler was one of several artifacts found at a tomb near the southeastern bulgarian town of sliven.
trakyalı bir hükümdarı resmettiğine inanılan bir maske, bulgaristan'ın güneydoğusundaki sliven kasabası yakınlarında bulunan çok sayıda eşya arasında yer alıyor.

issues in 1907 depict a whole mosque, and in 1909 the mosque is inside an eight-pointed star pattern.
1907 yılı basımları tüm bir camiyi gösteriyor ve 1909 yılında cami sekiz köşeli yıldız deseni içindeydi.

and i mean, in the original it's completely unclear to see what this tangle of colors and shapes is supposed to depict.
orjinal resimde bu karmakarışık renkerin ve şekillerin ne tasvir etmeye çalıştığını anlamak tamamen imkansız.

the artifact, believed to depict a thracian ruler, was found in a tomb near the town of sliven in southeastern bulgaria, about 290km east of sofia.
trakyalı bir hükümdarı resmettiğine inanılan eşya, bulgaristan güneydoğusunda, sofya'nın yaklaşık 290 km doğusundaki sliven kasabası yakınlarındaki bir mezarda bulundu.

* many cartoons depict hobos as main or secondary characters, hobo related activities such as traveling by train, with a bindle, or in company of hobos.
* many cartoons depict hobos as main or secondary characters, hobo related activities such as traveling by train, with a bindle, or in company of hobos.

or (still another parable may be cited to depict their condition): heavy rain is falling from the sky, accompanied by pitch darkness, thunder and lightning.
ya da (onlar), gökten boşanan, içinde karanlıklar, gök gürlemesi ve şimşek (ler) bulunan bir yağmur(a tutulmuş) gibi(dirler).

" it depicts three boats being threatened by a large wave while mount fuji rises in the background.
resimde büyük bir dalga üç tekneyi tehdit ederken fuji dağı arka planda yükselmektedir.