Você procurou por: discrepancies (Inglês - Turco)

there are discrepancies.
Çelişkiler var.

please refer to the order documents for discrepancies.
Çelişkiler için sipariş belgelerine başvurun.

there are much larger discrepancies in some other units.
there are much larger discrepancies in some other units.

he pointed out discrepancies in statements made by the witness at different times.
avukat, tanığın farklı zamanlarda verdiği ifadeler arasındaki çelişkilere işaret etti.

he says discrepancies uncovered by his group should be enough to merit an investigation.
zeliç, grubu tarafından ortaya çıkarılan tutarsızlıkların soruşturma açmaya yeterli olması gerektiği görüşünde.

in spite of lingering economic discrepancies, the eu is made up of prosperous economies and societies.
mevcut ekonomik farklılıklara rağmen ab, refah ekonomileri ve toplumlarından olusuyor.

in case of discrepancies between the texts in the russian and english languages, russian version shall prevail.
rusça ve İngilizce metinler arasında uyuşmazlık olması durumunda, rusça versiyonu geçerli olacaktır.

discrepancies in book-keeping interfere with tracking economic and financial wrongdoing," said the report.
raporda, kayıt tutmadaki farklılıkların ekonomik ve mali suçların izlenmesini zorlaştırdığı belirtiliyor.

matache: there are big discrepancies in the ways roma leaders tackle integration in the numerous roma communities throughout the country.
matache: roman liderlerin ülkedeki sayısız roman toplumunun entegrasyonuyla uğraşma yöntemleri arasında büyük farklılıklar bulunuyor.

beyond embedded gender norms in society, one of the major problems facing turkey is discrepancies between legal improvements and actual practice.
toplumda yerleşik kadın-erkek eşitliği normlarının ötesinde, türkiye’nin karşılaştığı başlıca sorunlardan biri de yasal iyileştirmeler ile mevcut uygulamanın örtüşmemesi.

can you start to find the hot spots to see the discrepancies between someone's words and someone's actions?
birisinin sözleri ile hareketleri arasındaki tutarsızlıkları görmek için sıcak noktaları bulmaya başlayabildiniz mi?

in this interview for southeast european times, he reflects on the discrepancies in the recent presidential elections and shares his views about macedonia's future.
southeast european times ile yaptığı bu ropörtajda pendarovski, son seçimlere ilişkin anlaşmazlıkları ve makedonya'nın geleceği hakkındaki görüşlerini yansıtıyor.

the commission also decided to give 28 other parties and ten more independents -- whose applications contained discrepancies -- another 48 hours to correct the problems.
komisyon ayrıca, başvurularında çelişkiler bulunan 28 başka parti ve on diğer bağımsıza da sorunları düzeltmeleri için 48 saat daha süre tanımaya karar verdi.

and if it were from any other than allah, they would have found in it many a discrepancy.
allah'tan başkasının olsaydı onda bir çok çelişki bulacaklardı.