Tentando aprender a traduzir a partir dos exemplos de tradução humana.
De: Tradução automática
Sugerir uma tradução melhor
Qualidade:
A partir de tradutores profissionais, empresas, páginas da web e repositórios de traduções disponíveis gratuitamente
when you get sick, it is a bug in your genome.
hastalanmanızın sebebi, genomunuzdaki bir hatadır.
Última atualização: 2015-10-13
Frequência de uso: 1
Qualidade:
look next time you get these catalogs in your mail -- you can usually figure out where they hid the cord.
bir sonraki sefere bu kataloglar postanıza geldiğinde neden kabloları sakladıklarını anlayabilirsiniz.
Última atualização: 2015-10-13
Frequência de uso: 1
Qualidade:
you will find a readme in your project folder %1 to help you get started with your project.
% 1 proje dizininizde projenize başlamanıza yardım edecek bir readme dosyası bulacaksınız.
Última atualização: 2011-10-23
Frequência de uso: 2
Qualidade:
if you get a bubble in your medicine -- because you have to mix it every morning -- and it stays in there, you probably die.
eğer ilacınızda ufacık bir baloncuk kalsa-- çünkü her sabah onu iyice karıştırmanız lazım-- baloncuk kalırsa muhtemelen ölüyorsunuz.
Última atualização: 2015-10-13
Frequência de uso: 1
Qualidade:
"we want to see you get closer to the eu, but that is in your hands and the hands of your political leaders," patten said.
patten, "ab'ye yaklaştığını görmek istiyoruz, fakat bunu başarmak size ve siyasi liderlerinize bağlı," dedi.
Última atualização: 2016-01-20
Frequência de uso: 1
Qualidade:
Aviso: contém formatação HTML invisível
you get a divergence of newtonian and quantum thinking at that point, you have a split in your dialog that is so deep, and so far, that they cannot bring this together at all.
newton vari bir anlaşmazlık ve kuantum düşünceleri arasındaki fikir ayrılığını, asla bir araya gelmeyecekmiş gibi duran diyaloglarındaki o derin ayrılıkları anlayabiliyordunuz.
Última atualização: 2015-10-13
Frequência de uso: 1
Qualidade:
the truth of it all comes on the moment, organically, and if you get five great moments of great, organic stuff in your storytelling, in your film, your film, audiences will get it.
gerçeklik bir anlık ve organik olarak geliyor, ve eğer hikayenizde ya da filminizde bu organik, harika şeyden beş anınız olursa seyirciniz bunu anlayacaktır.
Última atualização: 2015-10-13
Frequência de uso: 1
Qualidade:
if any of your women go away to the unbelievers, and you succeed in your turn (and have a chance of getting spoils), then give to those whose wives have so gone away as much as they had spent on them; but take heed and fear god in whom you believe.
eğer eşleriniz(e sarfettiğiniz mehirler)den herhangibir şey kafirlere gider de, sonra (onlardan da size kaçan kadınlar çıkar ve bu kez mehir ödeme) sıra(sı) size gelirse eşleri giden (mü'minlere) harcadıklarının mislini verin. İnandığınız allah'a karşı gelmekten sakının.
Última atualização: 2014-07-03
Frequência de uso: 1
Qualidade:
here is, in fact, what you get if you, for example, look at the distribution of amino acids on a comet or in interstellar space or, in fact, in a laboratory, where you made very sure that in your primordial soup that there is not living stuff in there.
burda ki gerçek burda senin ne aldığın eğer amino asitlerin dağılımına baktıysan uzayda bir kuyruklu yıldız yada yıldızlar üzerinde ya da aslında bir lobarotuvarda, senin yaptığın ilk ilkel çorbanın olduğu yerde orada yaşayan şeylerin olmadığı yerde.
Última atualização: 2015-10-13
Frequência de uso: 1
Qualidade:
six weeks, these folds are now beginning with the papilla on the inside of the heart actually being able to pull down each one of those valves in your heart until you get a mature heart -- and then basically the development of the entire human body.
altı haftada, katlanmalar şimdi başlıyor. kalbin içindeki papillayla tamamen gelişmiş bir kalbe ulaşana kadar her bir valfi kalbin içine doğru çekmeye devam edecek -- ve tam bir insan vücudu oluşana kadar.
Última atualização: 2015-10-13
Frequência de uso: 1
Qualidade:
so you get in your car, and as you get in your car, your car will reserve you a parking spot before you arrive -- no more driving around looking for one, which frankly is one of the biggest users of fuel in today's cars in urban areas -- is looking for parking spots.
arabanıza biniyorsunuz, ve arabanıza bindiğinizde, arabanız sizin park yerinizi siz daha oraya varmadan tahsis edecek -- park yeri aramak için yapılan sürüşler sona erecek, ki bugünkü şehir merkezlerindeki en önemli benzin israfının sebeplerinden birisi park yeri aramak.
Última atualização: 2015-10-13
Frequência de uso: 1
Qualidade: