Você procurou por: multifaceted (Inglês - Turco)

and the way that i've been doing it has been multifaceted.
ve bunu yapış şeklim çok yönlü.

bjurman's multifaceted psyche was the main reason van wageningen wanted to play the role.
bjurman'ın çok yönlü ruhu van wageningen'ın rolü oynamak istemesinin ana nedeniydi.

the camera is multifaceted and gives beginning photographers all the tools they need to discover the many facets of photography in a user friendly way.
olympus sp-500 dijital fotoğraf makinesi çok yönlülüğü ile başlangıç seviyesindeki fotoğraf severlerin ihtiyacı olan tüm kolaylıkları da sağlıyor, fotoğrafın zengin dünyasına kullanıcı dostu bir yapı içerisinde girmelerine olanak tanıyor.

a common theme running through this report is the increasing need to develop responses that are sensitive to the complex and multifaceted nature of today’s drug problem.
bu raporda yaygın olarak yer alan bir diğer tema, bugünkü uyuşturucu sorununun karmaşık ve çok yönlü niteliğine duyarlı tepkiler geliştirilmesi ihtiyacıdır.

this policy objective can be simply stated, but it is important to recognise that drug use is a multifaceted and complex phenomenon and any attempt to evaluate the impact of policies in this area has to reflect this underlying reality.
2008 yılında, uluslararası topluluk, 1998’de dünyada uyuşturucu sorununa karşı birleşmiş milletler özel oturumunda belirlenen hedeflere oranla kaydedilmiş olan küresel gelişmeyi değerlendirecektir.

content: do contents of reports and other publications reflect the need for a multidisciplinary and multifaceted approach in relation to the drugs phenomenon, or in most cases do they focus on one part of the problem?
İçerik: rapor ve diğer yayınların içeriği uyuşturucu olgusuna ilişkin olarak çok disiplinli ve çok yönlü bir yaklaşıma yönelik ihtiyacı yansıtıyor mu yoksa çoğu durumda sorunun bir bölümüne mi odaklanıyor?

we should stress that for this key strategic factor, as for the two others, we privilege a multifaceted and systemic approach: talking about resources only makes sense if everybody shares the need to be a resource.
diğer ikisi için olduğu gibi, bu temel stratejik faktör için de çok yönlü ve sistemik bir yaklaşıma öncelik verdiğimizi vurgulamamız gerekir: kaynaklardan bahsetmek ancak herkes kaynak olma ihtiyacını paylaştığı takdirde bir anlam ifade eder.

"cultural heritage has been for years an alibi for confrontational action, but now we are proving that culture is part of the multifaceted positive image of the region," bulgarian president georgi parvanov said at the forum. [afp]
bulgaristan cumhurbaşkanı georgi parvanov konferansta yaptığı konuşmada, "kültür mirası yıllardır bir çatışma eylemine mazeret olarak kullanılagelmiştir, ancak artık kültürün bölgenin çok yönlü olumlu imajının bir parçası olduğunu kanıtlıyoruz," dedi. [afp]