Tentando aprender a traduzir a partir dos exemplos de tradução humana.
A partir de tradutores profissionais, empresas, páginas da web e repositórios de traduções disponíveis gratuitamente
he ran past without noticing her.
onu fark etmeden hızla geçti.
Última atualização: 2014-02-01
Frequência de uso: 1
Qualidade:
and you are noticing it more often.
ve artık o daha sık dikkatinizi çeker.
Última atualização: 2015-10-13
Frequência de uso: 1
Qualidade:
we went by the shop without noticing it.
fark etmeden dükkanın yanından geçtik.
Última atualização: 2014-02-01
Frequência de uso: 1
Qualidade:
she passed right by me without noticing.
farkında olmadan tam yanımdan geçti.
Última atualização: 2014-02-01
Frequência de uso: 1
Qualidade:
experts have been noticing worrisome economic symptoms.
uzmanlar endişe verici ekonomik belirtilerin bir süredir farkındaydılar.
Última atualização: 2016-01-20
Frequência de uso: 2
Qualidade:
i shall try to take the ball without him noticing.
o farketmeden topu almaya çalışacağım.
Última atualização: 2014-02-01
Frequência de uso: 1
Qualidade:
the owner contacted police after noticing the material had disappeared.
fabrika sahibi malzemenin yok olduÄunu fark ettikten sonra polisle temasa geçti.
Última atualização: 2012-04-07
Frequência de uso: 1
Qualidade:
that's a purple cow; that's something worth noticing.
bu bir mor inektir, fark etmeye değer bir şeydir.
Última atualização: 2015-10-13
Frequência de uso: 1
Qualidade:
but all it took was that simple act of noticing, and so i'm optimistic.
ve hepsi basit bir farkındalık sayesinde olmuştu. ve ben bu konuda iyimserim.
Última atualização: 2015-10-13
Frequência de uso: 1
Qualidade:
go into your nests, lest solomon and his troops crush you without noticing.”
süleyman ve orduları, sizi fark etmeyerek ezip çiğnemesinler!” diye seslendi.
Última atualização: 2014-07-03
Frequência de uso: 1
Qualidade:
the other point that's worth noticing is how one-dimensional this projection is.
kayda değer diğer bir konu ise bir boyutlu olması oyle bir tahmin ki
Última atualização: 2015-10-13
Frequência de uso: 1
Qualidade:
however, he noted that the public is not yet noticing any concrete improvement in their standard of living.
büyükelçi bununla birlikte ülkede henüz somut bir yaşam standardı ilerlemesine rastlanmadığını söyledi.
Última atualização: 2016-01-20
Frequência de uso: 1
Qualidade:
after noticing the fire, the driver stopped about km before the exit portal and called for help via the nearest emergency telephone.
yangının bildirilmesinden sonra sürücü çıkış kapısının 1 km önünde durdur ve en yakın acil durum telefonundan yardım istedi.
and i think this speaks to a spectrum that goes from complete self-absorption, to noticing, to empathy and to compassion.
bunun içine kapanmadan, farketmeye empati kurmaya ve şefkate kadar uzanan bir yelpazeye hitap ettiğini düşünüyorum.
and they they start thinking, "well gosh, you know, we're noticing small little frequency variations here.
derken şunu düşünmeye başlıyorlar, " farkında mısın? burada ufak bir frekans varyasyonu var.
it's worth noticing that a non-state actor attacking the united states in 2001 killed more americans than the government of japan did in 1941.
2001'de bir devlet dışı aktörün abd'ye saldırısı, 1941'de japon hükümetinin saldırısından daha çok amerikalı'yı öldürmesi kayda değerdir.
according to balkan insight, eulex has been investigating mustafi for more than a year after noticing that most of the cases he handled were dropped due to a lack of evidence, or ended with suspects being granted parole.
balkan insight'a göre, eulex mustafi'nin baktığı dosyaların çoğunun delil yetersizliği nedeniyle düşürüldüğü veya şüphelilerin affedilmesiyle sonuçlandığını farketmesinden sonra bir yılı aşkın süredir savcıyı incelemeye almıştı.
people weren't noticing these things -- a chain hanging down -- and that's shown very, very nicely in the movie.
İnsanlar bu tarz şeyleri farketmiyorlar, yukarıya asılı bir zincir, ve bunlar filmde çok çok güzel gösterilmiş.
some of bosnia and herzegovina's film directors are noticing that both foreign producers and domestic audiences are paying closer attention to their work after their countryman won last year's oscar for best foreign film.
bosna hersekli bir yönetmenin çektiği bir filmin geçen yıl en İyi yabancı film oskarı'nı kazanmasının ardından bosna hersekli bazı yönetmenler hem yabancı şirketlerin hem de yerli izleyicinin, çalışmalarına daha fazla ilgi göstermeye başladıklarını fark etti.
so as i start pumping in more atmosphere, we're going to start pushing up the greenhouse gases here and if you'll start noticing, we start seeing the ocean levels rise over time.
ardından daha fazla atmosfer veriyorum, buradaki sera gazını artırmaya başlayacağız ve belki fark etmeye başlamışsınızdır -- zamanla okyanus seviyelerinin yükseldiğini göreceğiz.