Você procurou por: superficial (Inglês - Turco)

what a superficial answer!
ne yüzeysel bir cevap!

it was very superficial, in fact.
Çok yüzeysel geçmiş aslında.

jovanovic: serbian foreign policy is nervous and superficial.
yovanoviç: sırp dış siyasetini gergin ve yüzeysel buluyorum.

these guys confined their surgery to fairly superficial injuries.
bu adamlar onların cerrahisini tamamıyla yüzeysel yaralarla sınırlandırmışlar.

they only know the superficial realities of the worldly life and they are unaware of the life to come.
bildikleri, sadece dünya hayatının dış görünüşüdür; ama âhiretten habersiz, gafildirler.

the main superficial veins of the forearm are the cephalic, median antebrachial and the basilic vein.
"cephalic", "median antebrachial" ve "basilic" ven ise toplardamarlarıdır.

the closurefast catheters are intended for endovascular coagulation of blood vessels in patients with superficial vein reflux.
closurefast kateterler, yüzeyel ven reflüsü olan hastalarda kan damarlarının endovasküler koagülasyonu için tasarlanmıştır.

a perfect knowledge of a few writers and a few subjects is more valuable than a superficial one of a great many.
birkaç yazar ve birkaç konuyla ilgili mükemmel bir bilgi birçoklarıyla ilgili yüzeysel olan birinden çok daha değerlidir.

i'm not interested at all in blobism or any of that superficial rubbish that you see coming out as design.
blobizmle hic bir sekilde ilgilenmiyorum ya da tasarim olarak adlandirilan gercekustu molozlarla.

it is these kinds of stories, ones that go beyond the immediate or just the superficial that demonstrate the power of photojournalism.
İşte acele ve yüzeysel olanların ötesine geçen ve fotomuhabirliğin gücünü ortaya çıkaran böyle hikayelerdir.

although these poems sometimes seem quite superficial and their subjects often are mere everyday concerns, they are accomplished works of art.
although these poems sometimes seem quite superficial and their subjects often are mere everyday concerns, they are accomplished works of art.

although kosovo police were praised for being transparent, the transparency of this institution has been superficial," vrajolli told setimes.
kosova polisi şeffaf olmakla övgü toplamasına karşın, bu kurumun şeffaflığı yüzeyde kaldı." dedi.

however, the coens disavow a significant connection between faulkner and mayhew, calling the similarities "superficial".
yine de coenler, faulkner ile mayhew arasında kaydadeğer bir bağlantı olduğunu reddeder ve benzerliklerin "yüzeysel" olduğu söyler.

not just a superficial image of it, though it contains that as well, but an explanatory model, embodying the same mathematical relationships and the same causal structure.
sadece yüzeysel görüntü olarak değil, gerçi buna da sahiptir, aynı zamanda bünyesinde aynı matematiksel ilişkileri barındıran açıklayıcı bir modeldir, tesadüfi bir yapıdır.

some see this as a sign that serbia has a long way to go in terms of countering discrimination, while others argue that the issue is superficial and has little concrete relevance to womens' lives.
bazıları bunu sırbistan'ın ayrımcılıkla mücadelede önünde uzun bir yolu olduğunun işareti olarak görürken, diğerleri sorunun yüzeysel olduğu ve kadınların yaşamlarıyla somut ilişkisinin az olduğunu savunuyorlar.

and then third, i want to tell you, in a very superficial way, about some of the things we found when we actually got to look at the financial records -- the books -- of the gang.
ve üçüncü olarak, çetenin finansal kayıtlarına - defterlerine - baktığımızda bulduklarımızı çok yüzeysel bir şekilde anlatmak istiyorum.

"although the interest in fields related to the ottoman empire has never been interrupted, current interest is rather superficial when one compares it to the novels in the past discussing ottoman as a political heritage," selim kuru, associate professor of turkish and ottoman studies at the university of washington, said.
"osmanlı İmparatorluğu ile ilgili konulara olan ilgi hiçbir zaman kesilmemiş olsa da, osmanlı’yı politik bir miras olarak tartışan romanlardakinden farklı olarak, şu anda çok daha yüzeysel görünüyor,” diyor washington Üniversitesi’nde türkçe ve osmanlıca Çalışmaları programı kapsamında ders veren doç. selim kuru.