Você procurou por: ulidelig (Norueguês - Turco)

- ulidelig mann.
- katlanılmaz herif!

ulidelig smerte.
dayanılmayacak kadar acı dolu.

det er ulidelig!
olacak iş değil.

- det er ulidelig.
aslına bakarsan bunaldım.

- det er ulidelig!
katlanılmaz!

smerten var ulidelig.
acı katlanılamaz hâldeydi.

det er ulidelig smertefullt.
dehşet acı verici bir şey.

herregud, det er ulidelig.
tanrım, taşınamaz bir şey bu.

denne varmen er ulidelig.
- tanrım, sıcaklık dayanılmaz bir hâl aldı. - kendimi kertenkele gibi hissediyorum.

- jeg hører at klimaet er ulidelig?
- evet. orada iklim zormuş diye duydum.

hvis smerten var ulidelig, så sa han ingenting.
acısı çok bile olsa, asla bir şey söylemezdi.

i jordens indre hvor det er ulidelig varmt.
dünyanın merkezinde, o çok ama çok sıcak yerde... işte yalan söyleyen çocukların gideceği yer orası.

hvis du gjør det rett, bør det vær ganske ulidelig.
doğru yaparsan oldukça acı verici olması gerekir.

det er mildest talt vanskelig. nærmest ulidelig, kan man si.
gerçekten zor... neredeyse katlanılmaz da denebilir.

en ulidelig doktrine med negative ettervirkninger på den geopolitiske arena.
jeopolitik sahnede çok tepki toplayacak kabul edilemeyecek ilkelerden ibaret!

for at dere holdt ut i alle de åra jeg var en ulidelig plage.
hepinize, bunca yıl dayanılmaz derecede sıkıcı olmama katlandığınız için teşekkür ederim.

hun skulle blitt hjemme. hjelp er umulig og trøst ulidelig.
lydia evde kalsaydı daha iyiydi. yardım imkansız, acı dayanılmaz.

det er ulidelig å være på nippet til en oppdagelse og så vende tilbake.
bir keşfin eşiğinde olmak ve geri dönmek, katlanılmaz.

det er ille nok at vi ikke kan være sammen. Å ikke være venner er ulidelig.
sevgili olamamak başlına başına felaket iken bir de arkadaş kalamamak baş etmesi çok güç bir durum.

hvis du ikke snakker, må jeg fylle stillheten med enda en ulidelig historie av margo dunne.
sen konusmazsan sessizligi ben bozacagim demek. margo dunne'dan iskence gibi hikayeler geliyor.