Você procurou por: tradicionalnu (Sérvio - Turco)

mimoza, frizerka, sprema se za tradicionalnu prazničnu večeru.
kuaförlük yapan mimoza geleneksel noel yemeğine hazırlanıyor.

vernesa hajradini već trideset i pet godina plete tradicionalnu nošnju.
vernesa hayradini 35 yıldır geleneksel kıyafetler dokuyor.

manifestacija je uključivala tradicionalnu kuhinju i folklorne kostime zemalja učesnica.
festivalde katılımcı ülkelerin geleneksel mutfağı ve folklor kıyafetleri sergilendi.

puljić je takođe uputio tradicionalnu uskršnju poruku iz sarajevske bogoslovske škole.
puljiç saraybosna seminerinden geleneksel bir paskalya mesajı da gönderdi.

ove godine, tradicionalnu galičku svadbu imali su mladi par igor bundaleski i dafina grozdanoska.
bu yıl genç bir çift, İgor bundaleski ve dafina grozdanoska, geleneksel bir galicnik düğünüyle evlendi.

više od 500 učesnika iz hrvatske i drugih zemalja uveličalo je tradicionalnu manifestaciju sajam u srednjovekovnom Šibeniku.
her yıl düzenlenen sibenik orta Çağ festivali'ne, hırvatistan ve başka ülkelerden 500'den fazla katılımcı oldu.

tradicionalne đakovičke kuće u čaršiji, koje su pretvorene u restorane, služe lokalnu, tradicionalnu hranu.
Çarşının restorana dönüştürülen geleneksel jakova evlerinde yerel lezzetler sunuluyor.

tradicionalnu salatu je lako pripremiti: samo se isecka kupus, dodaju nešto crvenih paprika, ulje i so.
geleneksel salatanın hazırlanması gayet kolay: lahanayı doğrayın, biraz kurutulmuş kırmızı biber içinde karıştırın, yağ ve tuz ekleyin.

oebs-ova posmatračka misija organizovala je cvetnu trku, tradicionalnu stafetnu trku od makedonskog grada tetova do prestonice skoplja.
agİt spillover monitor misyonu, makedonya'nın tetovo kenti ile Üsküp'ü bağlayan geleneksel bahar maratonunu düzenledi.

ove godine festival je privukao više od 40.000 učesnika koji su šetali ulicama strumice obučeni u raznobojne kostime i izvodili tradicionalnu folk muziku.
bu yılki festivale renkli kostümler içinde geleneksel halk müziği çalarak strumica sokaklarında dolaşan 40 binden fazla insan katıldı.

prema predloženim izmenama, studentkinjama na državnim univerzitetima biće omogućeno da nose tradicionalnu maramu vezanu ispod brade, koja u potpunosti ostavlja lice otkriveno.
Önerilen değişikliklere göre, devlet kampüslerindeki kız öğrencilere çenenin altından bağlanan ve yüzün tamamını açıkta bırakan geleneksel başörtüsü takma izni verilecek.

glavni grad podgorice nikada nije ni bio mesto za ljubitelje kulture. iako ima puno diskoteka, posetioci koji žele da iskuse tradicionalnu crnogorsku muziku i kulturu nemaju veliki izbor.
kültür turizmi meraklıları için de bir cennet sayılmayan başkentte pek çok gece kulübü olmasına rağmen, geleneksel karadağ müziği ve kültürünü keşfetmek isteyenler için çok az seçenek vardı.

"Štampa je prva linija odbrane demokratije i njena ranjivost ima ogromne implikacije za demokratiju ako novinari ne mogu da vrše svoju tradicionalnu ulogu nadzora."
"basın, demokrasinin ilk savunma noktasıdır ve gazetecilerin, demokrasinin bekçiliğini yapmaları engellendiği takdirde, bu unsurun kırılganlığı demokrasi açısından korkunç sonuçlar doğurur.”

makedonci izvode tradicionalnu narodnu igru ispred crkve svetog petra i pavla tokom ceremonije galička svadba, održane prošlog meseca. [geti imidžis]
geçen ay düzenlenen galicnik düğün töreni sırasında, st. peter ve paul kilisesi önünde ulusal halk danslarını icra eden makedonlar görülüyor. [getty images]

"javni univerziteti nemaju samo davno ustanovljenu tradicionalnu osnovu, nego imaju visok kvalitet i zahtevan kadar", rekao je izvor iz ministarstva obrazovanja.
eğitim bakanlığı'ndan bir kaynak, "Özel üniversiteler sadece köklü bir geleneksel temele sahip olmakla kalmayıp, aynı zamanda yüksek kaliteli ve talepkar kadrolara da sahipler." şeklinde konuştu.

Čukov je objasnio da, s obzirom na tradicionalnu podršku koju srbija dobija iz kremlja, dume, ruske pravoslavne crkve i akademskih krugova, rusija može da promeni svoj stav o kosovu samo ako srbija to učini.
chukov, sırbistan'ın kremlin, duma, rus ortodoks kilisesi ve akademik çevrelerden gördüğü geleneksel destek göz önüne alındığında, rusya'nın kosova ile ilgili tavrını ancak bunu sırbistan'ın da yapması halinde değiştirebileceğini kaydetti.

"rtk danas zadovoljava tradicionalnu ulogu javnog radio-televizijskog servisa evropskog tipa, najbolje što može u okviru svojih mogućnosti u postojećim ekonomskim okolnostima", navedeno je u nedavno objavljenom izveštaju ebu-a.
yakın tarihli ebu raporunda, "günümüzde rtk, avrupalı tarzı bir devlet yayın kuruluşunun geleneksel rolünü, mevcut ekonomik şartların elverdiği ölçüde yerine getirmektedir." ifadesi yer aldı.