Você procurou por: Çok güzel olmuş (Turco - Alemão)

o çok güzel.
sie ist sehr hübsch.

Çok güzel yardım
freundliche unterstützung

Çok güzel kokuyorsun.
du riechst so gut.

bu çok güzel bir çiçektir.
das ist eine sehr schöne blume.

bugün çok güzel bir yer keşfettim.
heute habe ich eine sehr hübsche stelle entdeckt.

Çok güzel ve pek kıymetli cennet bahçelerindedir.
in einem hochgelegenen garten,

l2a bugün hava nasıl? bugün hava çok güzel.
l2a wie ist heute das wetter? heute ist das wetter sehr schön.

Çok güzel saçların var. ne tarz bir şampuan kullanıyorsun?
du hast so schönes haar. was für ein shampoo benutzt du?

kuşkun olmasın biz onu çok güzel korur, gözetiriz."
gewiß, wir werden auf ihn doch achten."

porto ziyaretimin ilk saatleri bende çok güzel izlenimler bıraktı.
die ersten stunden meines aufenthalts in porto hinterließen einen sehr guten eindruck der stadt.

avram mısıra girince, mısırlılar karısının çok güzel olduğunu farkettiler.
als nun abram nach Ägypten kam, sahen die Ägypter das weib, daß sie sehr schön war.

Çok güzel oldu ve oyunlar oynarken neşe dolu oluyoruz, eskisi gibi değil.
sie ist dadurch sehr schön geworden und wenn wir dort spielen, fühlen wir uns glücklich und nicht wie vorher.

Çok güzel olan genç kız, krala bakıp hizmet etti. ama kral ona hiç dokunmadı.
und sie war eine sehr schöne dirne und pflegte des königs und diente ihm. aber der könig erkannte sie nicht.

muhakkak ki, o (kocan), benim efendim, bana çok güzel baktı.
doch, mein gebieter pflegte mit mir gütigen umgang.

gerçekten İsrailoğulları'nı çok güzel bir yurda yerleştirdik ve onlara hoş nimetlerden rızıklar verdik.
und gewiß, bereits ließen wir die kinder israils einen schönen ort bewohnen und gewährten ihnen rizq von den tay-yibat.

Çok güzel bir genç kızdı. ona erkek eli değmemişti. pınara gitti, testisini doldurup geri döndü.
und sie war eine sehr schöne dirne von angesicht, noch eine jungfrau, und kein mann hatte sie erkannt. die stieg hinab zum brunnen und füllte den krug und stieg herauf.

böyle yaparsanız sizin günahlarınızı affeder ve içinden ırmaklar akan cennetlere ve özellikle adn cennetlerinde çok güzel saraylara yerleştirir.
dann wird er euch eure sünden vergeben und euch eingehen lassen in gärten, durcheilt von bächen, und in angenehme wohnungen in den gärten edens.

allah yolunda hicret eden kimse yeryüzünde gidecek bir çok güzel yer ve bolluk (imkan) bulur.
und wer für die sache allahs auswandert, der wird auf erden genug stätten der zuflucht und der fülle finden.

olympus e-410, incelememiz sırasındaki çekimlerde büyük keyif aldığımız çok güzel bir dijital kompakt skr fotoğraf makinesi.
die olympus e-410 ist eine tolle, kompakte digitale slr-kamera, mit der ich in der praxis besonders angenehm arbeiten konnte.

eğer yeterli ışığa sahip ortamlarda çekim yapacaksanız nikon p500 ile nötr renklere sahip, gayet net ve çok güzel görüntüler elde edebilirsiniz.
wenn man bei hinreichendem licht fotografiert, kann man mit der nikon p5000 tolle fotos machen.