Você procurou por: neden bana saldiri yapiyosun (Turco - Alemão)

neden bana yazmıyorsun
warum gehst du nicht mir zu schreiben

onları neden bana vermeyeceksin?
warum wirst du sie mir nicht geben?

neden bana uymadın, buyruğuma karşı mı geldin?
mir zu folgen?

samuel, ‹‹rab seni terk edip sana düşman olduğuna göre, neden bana danışıyorsun?›› dedi,
samuel sprach: was willst du mich fragen, weil der herr von dir gewichen und dein feind geworden ist?

yere yıkıldım. bir sesin bana, ‹saul, saul! neden bana zulmediyorsun?› dediğini işittim.
und ich fiel zum erdboden und hörte eine stimme, die sprach: saul, saul, was verfolgst du mich?

yere yıkılan saul, bir sesin kendisine, ‹‹saul, saul, neden bana zulmediyorsun?›› dediğini işitti.
und er fiel auf die erde und hörte eine stimme, die sprach zu ihm: saul, saul, was verfolgst du mich?

akiş görevlilerine, ‹‹Şu adama bakın!›› dedi, ‹‹delinin biri! onu neden bana getirdiniz?
da sprach achis zu seinen knechten: siehe, ihr seht, daß der mann unsinnig ist; warum habt ihr ihn zu mir gebracht?

İsraillilerle birlikte dolaştığım yerlerin herhangi birinde, halkımı gütmesini buyurduğum İsrail önderlerinden birine, neden bana sedir ağacından bir konut yapmadınız diye hiç sordum mu?›
wo ich wandelte im ganzen israel, habe ich auch zu der richter einem in israel je gesagt, denen ich gebot zu weiden mein volk, und gesprochen: warum baut ihr mir nicht ein zedernhaus?

yiftah, ‹‹benden nefret eden, beni babamın evinden kovan siz değil miydiniz?›› diye yanıtladı, ‹‹sıkıntıya düşünce neden bana geldiniz?››
aber jephthah sprach zu den Ältesten von gilead: seid ihr es nicht, die mich hassen und aus meines vaters haus gestoßen haben? und nun kommt ihr zu mir, weil ihr in trübsal seid?

firavun avramı çağırtarak, ‹‹nedir bana bu yaptığın?›› dedi, ‹‹neden sarayın karın olduğunu söylemedin?
da rief pharao abram zu sich und sprach zu ihm: warum hast du mir das getan? warum sagtest du mir's nicht, daß sie dein weib wäre?

İsraillilerle birlikte dolaştığım yerlerin herhangi birinde, halkım İsraili gütmesini buyurduğum İsrail önderlerinden birine, neden bana sedir ağacından bir konut yapmadınız diye hiç sordum mu?› ayetlerinde geçen İbranice ‹‹beyt›› sözcüğü, ‹‹tapınak››, ‹‹konut›› ve ‹‹soy›› olarak çevrildi.
wo ich mit allen kinder israel hin wandelte, habe ich auch je geredet mit irgend der stämme israels einem, dem ich befohlen habe, mein volk israel zu weiden, und gesagt: warum baut ihr mir nicht ein zedernhaus?