Você procurou por: kısıtlamalar (Turco - Croata)

kısıtlamalar
komponenta

... kısıtlamalar
… uz određena ograničenja

kısıtlamalar bu ay sonunda sona erecekti.
zabrana je trebala biti ukinuta koncem ovog mjeseca.

crisan, "yine de bazı kısıtlamalar olacak.
"ipak će biti neke vrste ograničenja.

kısıtlamalar 31 aralık 2011'e kadar sürecek.
ograničenje istječe 31. prosinca 2011. godine.

İthal yasağı kaldırılmasına rağmen bazı kısıtlamalar sürecek.
iako će zabrana uvoza biti uklonjena, neka ograničenja ostaju.

afganistan'daki makedon askerlerine yönelik kısıtlamalar kaldırıldı
ukinuta ograničenja za makedonske vojnike u afganistanu

Örneğin müslüman kadınların giyimlerine yönelik sert kısıtlamalar yok.
primjerice, ne prihvaćaju striktna pravila odijevanja muslimanskih žena.

vize ile ilgili kısıtlamalar kalktığında bu durumun değişeceğinden eminim.
siguran sam kako će se to promijeniti kad nam se ukinu vizna ograničenja.

yetkililer çiftçilerden gelen baskıyla kısıtlamalar getirmeye karar verdiler.
pod snažnim pritiskom poljoprivrednika, vlasti su odlučile uvesti ograničenja.

on beş "eski" ab ülkesinin (ab15) çoğu kısıtlamalar getirdiler.
većina od 15 "starih" zemalja eu (eu15) najavila je ograničenja.

yeni yasada, sivilleri yargılayan askeri mahkemelere ilave kısıtlamalar getiriliyor.
novim zakonom uvode se nova ograničenja i za vojne sudove koji sude civilima.

zarko markoviç, mevcut durumun belli kısıtlamalar teşkil ettiğini savunuyor.
stvarnost na terenu nameće ograničenja, tvrdi Žarko marković.

bu kısıtlamalar 12 ila 24 ay boyunca geçerli olup, daha sonra gözden geçirilecekler.
ograničenja će ostati na snazi između 12 i 24 mjeseca, nakon čega će biti ponovno razmotrena.

bütçedeki ağır kısıtlamalar sürekli uygulanmazsa, enflasyondaki düşüş bir noktada çıkmaza girecektir.
dezinflacija će u određenom trenutku dospjeti u pat poziciju ukoliko se oštra proračunska ograničenja ne budu primjenjivala striktno i bez ustupaka.

birlik, ülkeleri bazı alanlara tam olarak katılımdan dışlayacak belirli kısıtlamalar da uygulayabilir.
unija bi također mogla nametnuti određena ograničenja kojima bi zemljama bilo uskraćeno puno sudjelovanje na određenim područjima.

görev süresindeki kısıtlamalar iliescu'nun bir dönem daha cumhurbaşkanı seçilmesine engel oluyor.
ograničenje mandata sprječava iliescua u ponovnoj kandidaturi za predsjednika države.

türkiye'nin gayrımüslim azınlıkların mülkiyet haklarını artırma yönünde adım atmasına karşın kısıtlamalar sürüyor
turska radi na unaprjeđenju imovinskih prava nemuslimanskih manjina, ali ograničenja ostaju

yunan veri koruma dairesi, kent halkının mahremiyetiyle ilgili kaygılar üzerine kameraların kullanımına kısıtlamalar getirmişti.
grčka agencija za zaštitu podataka uvela je ograničenja na njihovo korištenje zbog zabrinutosti glede privatnosti građana.

Örgüt, "tek başına, kısıtlamalar göç akınlarını düzenlemede önemli bir rol oynamıyor." dedi.
"same zapreke ne igraju značajnu ulogu u reguliraju protoka useljenika", utvrđeno je u izvješću.