Você procurou por: ama ben turkce (Turco - Inglês)

ama ben değil.
i didn't.

ama ben yok olacağım.
the eye of him that hath seen me shall see me no more: thine eyes are upon me, and i am not.

ama ben bunlardan bahsetmeyeceğim.
but i'm not going to talk about that.

aşk kolay ama ben meşgulüm
love is easy but queen is busy

ama ben buna hayır derim.
but i would say no.

ama ben onu kutsayıp çoğalttım.››
look unto abraham your father, and unto sarah that bare you: for i called him alone, and blessed him, and increased him.

ama ben fotoğraf çekmeye başladım.
but i just started to shoot these pictures.

ama ben batı tarafındandım doğuda çalışıyordum
but i was from the west, working in the east.

ama ben bu yıl oradaydım düzeltmişler yani.
i was there this year. they fixed them.

özür dilerim ama ben bu hafta gelemem
i'm sorry but i can't come this week

ama ben bundan fazlasını yapmak istiyorum.
but i want to do more than that.

ama ben onu dusunmustum de yazmamistim sen yazdin
but i thought it, i could not write, you wrote

ama ben bir beşincisinin de olduğunu öne süreceğim.
but i want to suggest that there's also a fifth one.

bana ona ne olduğunu sordu, ama ben bilmiyordum.
she asked me what had become of him, but i didn't know.

"ama ben gerçekten itfaiyeci olmak istiyordum."
he said, "but i wanted to be a fireman."

ama ben buraya bu iki olayı anlatmak için gelmedim.
but i'm not here to share these stories about these two things exactly.

ama ben bununla ilgilenmiyorum. devletler de bununla ilgilenmiyorlar.
but i don't really care about that. governments don't care about that.

ama ben yine de böyle yerlerin olmasını önemli buluyorum.
but i think it's important to have these places.

ama ben dedim ki, "armada'yı fırtına kazandı
but i said, "but the storm won the armada.

"ama ben seni görmeye geldiğimde kendime inanmıyordum" dedim.
"but when i came to see you," i said, "i didn't believe in myself.