Você procurou por: artıyor (Turco - Inglês)

ama giderek artıyor.
but it's increasing enormously.

beyinde gürültü artıyor.
noise is increasing in the brain.

yaşlandıkça güçleri artıyor?
wherefore do the wicked live, become old, yea, are mighty in power?

bölgede iş kazaları artıyor
regional workplace accidents increase

bu kasabanın nüfusu artıyor.
this town is increasing in population.

hırvatistan'da maaşlar artıyor
salaries growing in croatia

edindiğim tecrübeler git gide artıyor
i experience exponentially.

alkol tüketimi her yıl artıyor.
alcohol consumption is increasing every year.

"kalabalık sürekli daha da artıyor.
"every time is getting more and more crowded.

anketlere göre ap seçimlerine ilgi artıyor
poll suggests interest in ep elections on rise

fiyatlar geçen yıldan beri artıyor.
prices have been rising since last year.

hırvatistan'da bisiklet kullanımı artıyor
cycling on the rise in croatia

avro bölgesindeki kriz derinleştikçe belirsizlik artıyor
uncertainty rises as eurozone crisis deepens

karbon dioksit oranı giderek artıyor.
carbon dioxide level has gone up and up and up.

arnavutluk'ta doğrudan dış yatırımlar artıyor
foreign direct investments on the rise in albania

kadın meclis üyelerinin sayısı da artıyor.
the number of women legislators is increasing too.

gotovina'nın tutuklanması yönünde baskı artıyor
pressure mounts for gotovina's arrest

arnavutluk'ta yabancı doğrudan yatırımlar artıyor.
albania sees a spike in its fdi.

bu oran, son maaş kesintileri ışığında hızla artıyor.
that rate is accelerating amid recent salary cuts.

ekim 2006 genel seçimlerinden beri ülkede gerilim artıyor.
tension has been mounting in the country since the october 2006 general elections.