Você procurou por: gel ve bir ömür benim ol (Turco - Inglês)

benim olum
my handsome

gel ve beni gör.
come and see me.

ve iyi ilaçlar size bir ömür boyu kaynağı olacak.
and you'll have a lifetime supply of good drugs.

bu bir ömür boyu şanstır.
this is the chance of a lifetime.

lütfen gel ve beni tekrar gör.
please come and see me again.

ondan önce içinizde bir ömür kalmıştım.
(remember that i am one of you) and have lived a whole life with you before (its revelation).

bundan önce bir ömür boyu aranızda yaşadım.
(remember that i am one of you) and have lived a whole life with you before (its revelation).

ben bundan önce bir ömür boyu içinizde durmuştum.
(remember that i am one of you) and have lived a whole life with you before (its revelation).

ben ondan önce sizin içinizde bir ömür sürdüm.
(remember that i am one of you) and have lived a whole life with you before (its revelation).

elizabetin doğurma vakti geldi ve bir oğul doğurdu.
now elisabeth's full time came that she should be delivered; and she brought forth a son.

o, onunla yüz yüze geldi ve bir özür talep etti.
she confronted him and demanded an apology.

size düşünecek kimsenin düşünebileceği kadar bir ömür vermedik mi?
(allah will reply): "did we not give you lives long enough, so that whosoever would receive admonition, - could receive it?

bundan önce bir ömür boyu aranızda yaşadım. anlamaz mısınız?"
a whole life-time before this have i tarried amongst you: will ye not then understand?"

ben bundan önce bir ömür boyu içinizde durmuştum. hala akıl erdiremiyor musunuz?
a whole life-time before this have i tarried amongst you: will ye not then understand?"

gelin ve bize yardımcı olun.
come and help us.

kırmızı elbiseli kız siyah giyinmiş adamı görmezden geldi ve bir arkadaşını cep telefonundan aradı.
the girl in the red dress ignored the man dressed in black and called a friend on her cellphone.

bilirsiniz ki, daha önce, bir ömür boyu aranızda yaşadım, böylesi bir iddiada bulunmadım.
(remember that i am one of you) and have lived a whole life with you before (its revelation).

(onlara): "size düşünecek olanın düşüneceği kadar bir ömür vermedik mi?
'what, did we not give you long life, enough to remember in for him who would remember?

jennifer: adam geldi ve beni soymaya başladı.
jennifer: the man came and started undressing me.

ben ondan önce aranızda bir ömür boyu kalmıştım (böyle bir şey yapmamıştım), düşünmüyor musunuz?"
(remember that i am one of you) and have lived a whole life with you before (its revelation). even then you do not understand."