Você procurou por: kalkmayın (Turco - Inglês)

ayağa kalkmayın.
don't stand up.

lütfen ayağa kalkmayın.
please remain seated.

onun için böyleleriyle oturup kalkmayın.
be not ye therefore partakers with them.

allah'a benzerler koşmaya kalkmayın.
do not compare god with anyone.

allah'a meseller vermeğe (benzetmeler yapmağa) kalkmayın!
do not compare god with anyone.

büyüsünler diye alıkoyup israf ile tez elden onların mallarını yemeğe kalkmayın.
and do not consume it excessively and quickly, [anticipating] that they will grow up.

siz göz yummadan, gönlünüze yatmaksızın almayacağınız bayağı şeyleri vermeye kalkmayın!
and do not aim toward the defective therefrom, spending [from that] while you would not take it [yourself] except with closed eyes.

allah'a benzerler koşmaya kalkmayın. Şüphesiz allah bilir, siz bilmezsiniz.
invent not similitudes for allah: for allah knoweth, and ye know not.

kazandıklarınızın temizlerinden ve size yerden çıkardıklarımızdan sarfedin; iğrenmeden alamıyacağınız pis şeyleri vermeye kalkmayın.
give of the good things which ye have (honourably) earned, and of the fruits of the earth which we have produced for you, and do not even aim at getting anything which is bad, in order that out of it ye may give away something, when ye yourselves would not receive it except with closed eyes.

"söylediği şu: bana büyüklük taslamaya kalkmayın. teslim olarak huzuruma gelin."
"'be ye not arrogant against me, but come to me in submission (to the true religion).'"

ey İnananlar! kazandıklarınızın temizlerinden ve size yerden çıkardıklarımızdan sarfedin; iğrenmeden alamıyacağınız pis şeyleri vermeye kalkmayın.
believers, give charitably from the good things which you have earned and what we produce for you from the earth; not worthless things which you yourselves would only reluctantly accept.

kazandıklarınızın ve yerden sizin için çıkarmış olduklarımızın temiz ve güzellerinden infak edin. kendinizin göz yummadan alıcısı olmadığınız pis/bayağı şeyleri vermeye kalkmayın.
believers, give charitably from the good things which you have earned and what we produce for you from the earth; not worthless things which you yourselves would only reluctantly accept.

kazandıklarınızın temizlerinden ve size yerden çıkardıklarımızdan sarfedin; iğrenmeden alamıyacağınız pis şeyleri vermeye kalkmayın. allah'ın müstağni ve övülmeye layık olduğunu bilin.
o believers, expend of the good things you have earned, and of that we have produced for you from the earth, and intend not the corrupt of it for your expending; for you would never take it yourselves, except you closed an eye on it; and know that god is all-sufficient, all-laudable.

allah'a meseller vermeğe (benzetmeler yapmağa) kalkmayın! Çünkü allah (benzetme yapmayı) bilir, siz ise bilmezsiniz!
invent not similitudes for allah: for allah knoweth, and ye know not.