Você procurou por: nazikçe (Turco - Inglês)

nazikçe beni itti.
he pushed me gently.

bebeği nazikçe tut.
hold the baby gently.

benimle nazikçe konuştu.
he spoke kindly with me.

beni nazikçe istasyona götürdü.
he kindly drove me to the station.

o, nazikçe bana yolu gösterdi.
she kindly showed me the way.

her şeyi yavaş ve nazikçe yapmaya çalışıyorum.
i’m trying to do everything very gently.

nazikçe söylemek gerekirse, pek başarılı olmadım.
to put it mildly, i didn't do very well.

nazikçe bir şeyi istemek bunun en basit örneğidir.
the simplest example of this is in the polite request.

cevap olarak, bana daha nazikçe bir biçimde aynı açıklamayı yaptı.
in response, he gave me an even more courteous version of the same explanation.

Çocuk çok güçlü idi ve araba dönünce o da nazikçe hareket ederdi.
he was very tenacious and he moved rather gracefully when the car turned.

hatta bu gibi etkinliklerde çok nazikçe cep telefonumuzu kapatmamız geçerli nedenlerle istenir.
and we even have to be asked sometimes, very kindly, to switch off the mobile phone at events like this for good reasons.

ve işim bittiğinde bana tişörtünü sundu ayaklarımı silmek için ve nazikçe beni dışarı çıkarttı.
and when i was done, he actually offered me his shirt to wipe off my feet and kindly walked me out.

jeff bezos bana nazikçe şöyle dedi, "chris, ted gerçekten mükemmel bir konferans.
jeff bezos kindly remarked to me, "chris, ted is a really great conference.

size göre yolumu kaybettim, ve birisi az sonra sahneye çıkıp beni koltuğuma nazikçe geri döndürecek.
you think i've lost my way, and somebody's going to come on the stage in a minute and guide me gently back to my seat.

ve sonra, kenarlar düzleşip kare olana kadar çok çok nazikçe ovaladım. böylece evi inşa ettim.
and then i started rubbing, very very gently, till some of the edges were quite square. and then i constructed it.

ülke geneline alaycıkuş kapanı kuracağım ve onları nazikçe alaycı molotov kokteyli gibi ağzı geniş bir kavanozun içine koyacağım.
i'm going to trap mockingbirds all across the nation and put them gently into mason jars like mockingbird molotov cocktails.

tabii ki bu son 3-4 yılda, bizi artık nazikçe göçe, veyahut baraja kabul etmemizi istiyorlar.
of course, they have kindly made us move for the last 3-4 years, else they expect us to accept the dam.

birinin doğum günüymüş, ve çok nazikçe düşünüp hapishaneye gizlice eroin sokmuşlar, ve o, son derece cömertçe bütün arkadaşlarıyla paylaşıyormuş.
it was someone's birthday, and they had very kindly smuggled some heroin into jail, and he was very generously sharing it out with all of his colleagues.

bir 100 metre kadar gidiyorsunuz, bir başka işareti görmeyi bekliyorsunuz, o da nazikçe sarı renkte ve tam önünüzde duruyor ve de ismi ''trenler.''
so you walk for another hundred yards, expecting perhaps another sign, that might courteously be yellow, in front of you and saying "trains."

yakın zamanda, küçük cam boncuklara... ...hidrokarbon özü koyarak ve... ...boncukları, doğru oranda, yuva girişinin içine, aşağıya nazikçe yuvarlayarak bunu kanıtladık.
and we've just recently demonstrated this by putting extract of hydrocarbons on little glass beads, and dropping the beads gently down into the nest entrance at the right rate.