Você procurou por: planlamadığını (Turco - Inglês)

gelmeyi planlamadığını biliyorum.
i know you weren't planning to come.

gelmeyi planlayıp planlamadığını bilmeliyim.
i need to know if you are planning to come.

tom gitmeyi planlayıp planlamadığını söylemedi.
tom didn't say whether he was planning to go or not.

boston'da kalmayı planlamadığını biliyorum.
i know you're not planning on staying in boston.

gelmeyi planlayıp planlamadığını bilmem gerekiyor.
i need to know if you are planning to come.

rugova istifa etmeyi planlamadığını da belirtti.
he also said he has no plans to step down.

tom mary'ye yüzmeyi planlayıp planlamadığını sordu.
tom asked mary whether she planned to swim or not.

bu arada türkiye de ambargosunu kaldırmayı planlamadığını belirtti.
meanwhile, turkey indicated that it is not planning to lift its embargo.

2002 yılı başlarında atanan sollaku istifa etmeyi planlamadığını belirtti bile.
sollaku, who was appointed in early 2002, already has indicated that he does not plan to step down.

mary'nin onun annesine yardım etmeyi planlamadığını tom'a söyleme.
don't tell tom that mary isn't planning on helping his mother.

jessen-petersen ise bu yönde herhangi bir adım atmayı planlamadığını söyledi.
jessen-petersen has indicated that he is not planning to take steps in that direction.

sanırım hayattaki en büyük şeylerin tesadüfi olduğunu hissetti, ve hiçbir şekilde planlamadığını.
i think he felt that the greatest things in life were accidental, and perhaps not planned at all.

diğer yandan Çarşamba günü kaddafi baskılara meydan okuyarak, görevi bırakmayı planlamadığını açıkladı.
meanwhile, a defiant gaddafi made clear on wednesday he is not planning to quit.

ds genel başkanı Çarşamba günü yaptığı açıklamada, partisinin bu konudaki tutumunu değiştirmeyi planlamadığını söyledi.
the ds leader noted on wednesday that his party is not planning to change its stance on the issue.

mayıs ayında yapılan bir araştırma, sırpların yüzde 70’inin tatile gitmeyi planlamadığını gösterdi.
in may, research results show that 70% of serbs did not plan a vacation.

Üst düzey libyalı yetkililer, trablusgarp'ın sanıklara verilen idam cezalarını ifa etmeyi planlamadığını da belirttiler.
senior libyan officials have also indicated that tripoli is not planning to carry out the death sentences handed down to the defendants.

milis lideri, ana'nın terör örgütü olmadığını ve unmik vey kfor'a sorun çıkarmayı planlamadığını belirtti.
ana, he said, is not a terrorist organisation and is not planning to create problems for unmik and kfor.

2000 yılındaki ase fiyaskosu sonrasında yatırımcı güveninin geri kazanılması hakkında karamanlis, olayda parmağı olduğu iddia edilen siyasiler hakkında suçlamada bulunmayı planlamadığını söyledi.
as for restoring investor confidence following the ase fiasco of 2000, karamanlis said he does not plan to pursue charges against the politicians who were allegedly involved.

almanya başbakanı angela merkel pazartesi günü yaptığı açıklamada, bu konuyu 25 mart perşembe günü brüksel'de gerçekleşecek zirve açılışında görüşmeyi planlamadığını bile söyledi.
german chancellor angela merkel said on monday she was not even planning to discuss the matter at the summit opening in brussels on thursday (march 25th).

fried, kosovalı sırplar ahtisaari'nin önerisine şiddetle karşı çıksalar da, çoğunun nihai statü belirlendikten sonra eyaleti terk etmeyi planlamadığını da belirtti.
although the kosovo serbs strongly disagree with ahtisaari's proposal, most of them are not planning to leave the province after its final status is resolved, fried noted.