Você procurou por: sınırsızlık ve özgürlük (Turco - Inglês)

Tradução automática

Tentando aprender a traduzir a partir dos exemplos de tradução humana.

Turkish

English

Informações

Turkish

sınırsızlık ve özgürlük

English

 

De: Tradução automática
Sugerir uma tradução melhor
Qualidade:

Contribuições humanas

A partir de tradutores profissionais, empresas, páginas da web e repositórios de traduções disponíveis gratuitamente

Adicionar uma tradução

Turco

Inglês

Informações

Turco

sıçrama, bash ve özgürlük için yol sızmak ...

Inglês

prepare pizzas following the recipe that they give you in order to get all the points.

Última atualização: 2014-09-14
Frequência de uso: 1
Qualidade:

Turco

aletlerini yere indiren bu birliklerle ilgili ve özgürlük talep edenlerle.

Inglês

it's about those unions who put down their tools and demanded freedom.

Última atualização: 2015-10-13
Frequência de uso: 1
Qualidade:

Turco

al bano'ya ödül, müziğiyle insanlık ve özgürlük değerlerini yaydığı için verildi.

Inglês

al bano was awarded for promoting the values of humanity and freedom through his music.

Última atualização: 2016-01-20
Frequência de uso: 1
Qualidade:

Turco

"tarihsel açıdan, amerikalılar nereye ayak bassalar barış ve özgürlük getirmişlerdir."

Inglês

historically, where the american people put their foot, they have brought peace and freedom."

Última atualização: 2016-01-20
Frequência de uso: 1
Qualidade:

Aviso: contém formatação HTML invisível

Turco

adalet, hak, uzlaşma, bağımsızlık ve özgürlük var olmadan demokratik bir toplum inşa edemeyiz.

Inglês

we cannot build a democratic society if we lack freedom, liberty, rights, justice, and reconciliation.

Última atualização: 2016-02-24
Frequência de uso: 1
Qualidade:

Turco

"Şart", tüm bireylerin günlük yaşantılarına ait pozitif hakları ve özgürlük alanlarını da düzenlemektedir.

Inglês

the charter also guarantees positive rights and freedoms which concern all individuals in their daily existence.

Última atualização: 2016-03-03
Frequência de uso: 1
Qualidade:

Aviso: contém formatação HTML invisível

Turco

daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi, daha fazla refah, daha fazla hak ve özgürlük getireceğiz."

Inglês

we will bring more freedoms, more democracy, more welfare, more rights and justice."

Última atualização: 2016-01-20
Frequência de uso: 2
Qualidade:

Aviso: contém formatação HTML invisível

Turco

barış ve özgürlük için küresel bir simge olmasının yanında zeytin ağacı eski çağlardan bu yana yunanistan için en güçlü simgelerden biri olmuş.

Inglês

besides being a global symbol of peace and freedom, the olive tree has been one of greece's most powerful symbols since ancient times.

Última atualização: 2016-01-20
Frequência de uso: 1
Qualidade:

Turco

ana muhalefetteki chp ve kürt destekli emek, demokrasi ve Özgürlük bloğuna mensup milletvekilleri, görünürde sabıka kayıtları yüzünden meclise alınmadı.

Inglês

elected parliamentarians from the main opposition chp and the kurdish-backed labour, democracy and freedom bloc have been denied entry to parliament, ostensibly because of their criminal records.

Última atualização: 2016-01-20
Frequência de uso: 1
Qualidade:

Turco

bu meşalenin gideceği her yerde yunanistan'ın ruhu ile barış ve özgürlük değerlerini yansıtacağını düşüncesi bizleri büyülüyor." dedi.

Inglês

we were inspired by the way this torch will reflect the spirit of greece along with the values of peace and hope to every place it travels," angelopoulos-daskalaki said.

Última atualização: 2016-01-20
Frequência de uso: 1
Qualidade:

Aviso: contém formatação HTML invisível

Turco

clinton'ın ziyareti sırasında, o ve babacan ülkelerinin stratejik ortaklığını tazeleyen ortak bir bildiri yayınladılar ve barış, demokrasi ve özgürlük hedefini paylaştılar.

Inglês

during clinton's visit, she and babacan issued a joint statement reaffirming their countries' strategic partnership and shared pursuit of peace, democracy and freedom.

Última atualização: 2016-01-20
Frequência de uso: 1
Qualidade:

Turco

adalet bakanı cemil Çiçek son oylama sonrasında yaptığı açıklamada, "bu yasa, demokrasi ve özgürlük yolunda atılmış bir adımdır," dedi.

Inglês

"this law is a step for democracy and freedom," justice minister cemil cicek told lawmakers after the latest vote.

Última atualização: 2016-01-20
Frequência de uso: 1
Qualidade:

Aviso: contém formatação HTML invisível

Turco

bu tür eylemler, vatandaşların temel anayasal hak ve özgürlüklerini ihlal etmektedir.

Inglês

with such actions, the fundamental constitutional rights and freedoms of citizens have been violated.

Última atualização: 2016-01-20
Frequência de uso: 1
Qualidade:

Turco

* – , (1997), pir sultan kültür derneği’nin demokrasi laiklik ve Özgürlük mücadelesi, psakd yayınları, ankara.

Inglês

(1997), pir sultan kültür derneği’nin demokrasi laiklik ve Özgürlük mücadelesi.

Última atualização: 2016-03-03
Frequência de uso: 1
Qualidade:

Turco

ardından lyuben berov başkanlığında sosyalistler ile hak ve Özgürlükler hareketi arasında bir koalisyon hükümeti kuruldu.

Inglês

the socialists, together with the movement for rights and freedoms, formed a coalition government headed by prof. lyuben berov.

Última atualização: 2016-03-03
Frequência de uso: 1
Qualidade:

Turco

böylelikle yazılımı yasal olarak elde eden her kullanıcı, diğer bütün kullanıcılarla aynı hak ve özgürlüklere sahip olur.

Inglês

as a result, any user who obtains the software legally has the same freedoms as the rest of its users do.

Última atualização: 2016-03-03
Frequência de uso: 1
Qualidade:

Turco

silahları teslim etmek, insan hak ve özgürlüklerine saygılı olmak demektir," dedi.

Inglês

surrendering weapons means respecting human freedoms and rights."

Última atualização: 2016-01-20
Frequência de uso: 1
Qualidade:

Aviso: contém formatação HTML invisível

Turco

bizi, seçimlerin bize imkan sunduğu ama her zaman bize vermediği, umudu ve özgürlüğü başarmak ilhamını yakalamaya daha yakın bir konuma koyuyor.

Inglês

it brings us that much closer to realizing the full potential of choice, to inspiring the hope and achieving the freedom that choice promises but doesn't always deliver.

Última atualização: 2015-10-13
Frequência de uso: 1
Qualidade:

Turco

1. michael, "yasalara ve kurumlara saygı duyularak uygulandığı takdirde demokasi ve özgürlükleri güvence altına alır.

Inglês

"it guarantees democracy and liberties if it is carried out with respect for laws and institutions.

Última atualização: 2016-01-20
Frequência de uso: 1
Qualidade:

Aviso: contém formatação HTML invisível

Turco

"hükümetin ve kosova'da herhangi başka birinin ombudsmanlığın rolünü zayıflatmaya çalıştığını düşünmüyorum. bu, insan hakları ve özgürlükleri savunmada önemli rol oynayan bir kurum." dedi.

Inglês

"i don't think the government, or anyone else in kosovo, is interested in weakening the role of the ombudsperson, because it's an institution with a significant role in defending human rights and freedoms."

Última atualização: 2016-01-20
Frequência de uso: 1
Qualidade:

Aviso: contém formatação HTML invisível

Consiga uma tradução melhor através
7,794,849,427 de colaborações humanas

Usuários estão solicitando auxílio neste momento:



Utilizamos cookies para aprimorar sua experiência. Se avançar no acesso a este site, você estará concordando com o uso dos nossos cookies. Saiba mais. OK