Você procurou por: sansür (Turco - Inglês)

sansür
censored

bu kozmik sansür fikrine ilgilidir.
this is related to the idea of cosmic censorship.

romen parlamentosu sansür Önergesini reddetti
romanian parliament rejects censure motion

Çin'in sansür uygulamalarını simgeleyen görüntü
an online joke captures china's censorship practices · global voices

btk, planın sansür anlamına gelmediğini savunuyor.
btk argues the plan does not amount to censorship.

planlanan filtreleme sistemi sansür anlamına mı geliyor?
does a planned filtering system amount to censorship?

sansür dört harfli kelimenin kendisinden daha çok kirli zihinleri besler.
censorship feeds the dirty mind more than the four-letter word itself.

daha basit bir dille, sansür ve kullanıcıların takip altına alınması.
in plain english, that means censorship and surveillance of their users.

başkalarıysa hareketin sansür anlamına geldiğini söyleyerek bu fikre karşı çıkıyor.
others, however, disagreed, saying the move amounted to censorship.

sansür ve gazetecilere yapılan fiziksel saldırılar hiç bu kadar çok görülmemişti."
never have acts of censorship and physical attacks on journalists seemed so numerous."

bu derecelendirme ile , nintendo sansür politikaları artık ihtiyaç duyulmadığına karar verdi.
with these ratings in place, nintendo decided its censorship policies were no longer needed.

ya da bu şirketler vatandaşların rızasını yansıtmayan otoriter rejimlerin sansür isteklerine cevap veriyorlar.
or they're responding to censorship requests by authoritarian regimes that do not reflect consent of the governed.

kanal yöneticileriyle çoğu zaman sansür, ırkçılık ve savaş karşıtı politikalar gibi konularda sorunlar yaşadı.
some themes appear again and again in his writing, many of which are concerned with war and politics.

meclis eskiden iktidardaki sosyal demokrat partinin başlattığı sansür önergesini reddetti. [afp]
parliament rejected the censure motion initiated by the former ruling social democratic party. [afp]

bu çeşit bir, bir siteyi bulup onu domain adres sisteminden silme şeklindeki sansür uygulamasındaki problem ise işe yaramayacak olmasıdır.
now the problem with this model of censorship, of identifying a site and then trying to remove it from the domain name system, is that it won't work.

1937 mart ayında bir cnt toplantısında ulusal komite, bölgesel konsey’i denetim altında tutabilmek için sansür oylaması istedi.
at a plenary session of the cnt in march 1937, the national committee asked for a motion of censure to suppress the aragonese regional council.

romanya başbakanı calin popescu tariceanu'nun hükümeti, milletvekillerinin muhalefetin sunmuş olduğu sansür önergesini reddetmeleriyle ilk büyük siyasi badiresini atlattı.
the government of romanian prime minister calin popescu-tariceanu survived its first major political challenge when lawmakers voted to reject a censure motion brought by the opposition.

=== sansür nedeniyle yaptırımlar ===bir ülkenin bir filmi yasaklaması nedeniyle korsan video ve dvd'lerin yayılmasının örnekleri olmuştur.
=== motivations due to censorship ===there have been instances where a country's government bans a movie, resulting in the spread of pirated videos and dvds.

beşikçi, işini kaybeden veya hapis yatan tek öğretim üyesi olmamasına karşın, türkiye'nin uzun akademik baskı ve sert sansür geçmişinin simgesi haline geldi.
besikci has become the symbol of a long history of academic repression and harsh censorship in turkey, though he is far from the only professor to have lost his job or spent time in jail.

kaplanoğlu, btk onbinlerce siteye yaptığı gibi, web sitelerini mahkeme emri olmadan kapatabildiği için bir "sansür sisteminin" zaten mevcut olduğunu söylüyor.
he says a "censorship system" is already in place, since btk can shut down websites without a court order, as it has done with tens of thousands of sites.