Você procurou por: seni eskisi gibi paylasim yapmiyorsun (Turco - Inglês)

eskisi gibi gönüllülük
volunteerism as it once was

her şey eskisi gibi!
everything works again!

sen eskisi gibi değilsin.
its not like they used to

davranışı aynen eskisi gibi.
its behavior is completely unchanged.

o artık eskisi gibi değil.
she is no longer what she used to be.

o eskisi gibi değil, biliyorsun.
it ain't like before, you know.

tom eskisi gibi mary'yi sevmiyor.
tom doesn't love mary like he used to.

phlipping kareleri asla eskisi gibi olmayacak
phlipping squares will never be the same again

tom eskisi gibi komşuları ile iyi geçinmiyor.
tom doesn't get along with his neighbors like he used to.

o, eskisi gibi aktif bir kişi değil.
he is not the active person he used to be.

tom'un kesinlikle eskisi gibi parası yok.
tom certainly doesn't have the money he used to.

lavanın kendisine karşı tutumunun eskisi gibi olmadığını anladı.
and jacob beheld the countenance of laban, and, behold, it was not toward him as before.

yine de jat’nin artık eskisi gibi çalışma lüksü yok.
nevertheless, jat no longer has the luxury of doing business as usual.

ve herbirimiz omurilik servisinden ayrıldığımızda asla eskisi gibi olamayacağımızı biliyorduk.
and each of us knew that when we left the spinal ward we would never be the same.

onu, ki o eskisi gibi değildi, posta kutularının yanında ilk görüşüm,
my seeing her, it wasn't her, at the mailbox.

"bana bunu yapanlar hâlâ serbest olduğu için hayatım asla eskisi gibi olmayacak.
"my life will never be the same as those who did it to me are still free," she says.

ailelerin ekonomik gerçekleri eskisi gibi değil, ebeveynler çocuklarını eskisi kadar destekleyemiyor.
the economic reality of the families is not the same as back then, so parents are not able to support their kids as much as they did.

eğer yeniden başlarlarsa, daha öncekilere uygulanan yol ve yöntem, eskisi gibi devam etmiş olacaktır."
but if they persist—the practice of the ancients has passed away.

dedi ki: "yedi sene eskisi gibi ekeceksiniz, biçtiklerinizi başağında bırakınız, biraz yiyeceğinizden başka. "
(joseph) said, "cultivate your lands for seven years as usual and preserve the produce with its ears each year except the little amount that you will consume.

rabbin antlaşma sandığını taşıyan kâhinler Şeria irmağının ortasından ayrılıp karaya ayak basar basmaz ırmağın suları eskisi gibi akmaya ve kıyıları basmaya başladı.
and it came to pass, when the priests that bare the ark of the covenant of the lord were come up out of the midst of jordan, and the soles of the priests' feet were lifted up unto the dry land, that the waters of jordan returned unto their place, and flowed over all his banks, as they did before.