Você procurou por: tükenince (Turco - Inglês)

tulumdaki su tükenince, oğlunu bir çalının altına bıraktı.
and the water was spent in the bottle, and she cast the child under one of the shrubs.

Şarap tükenince annesi İsaya, ‹‹Şarapları kalmadı›› dedi.
and when they wanted wine, the mother of jesus saith unto him, they have no wine.

verebileceklerim tükenince ne olacaktı? Üstelik bütün eşyalarımı versem de bu sorun çözülmeyecekti.
and i didn't know what would happen when i ran out of things to give, especially if the problem was never going away.

salyut 5'in yakıtı tükenince planlanan soyuz 25 görevi imkânsız hale geldi ve yörüngeden çıkarılarak atmosferde yandı.
the spacecraft which was constructed for the soyuz 25 mission was reused for the soyuz 30 mission to salyut 6.

mısırdan getirilen buğday tükenince yakup, oğullarına, ‹‹yine gidin, bize biraz yiyecek alın›› dedi.
and it came to pass, when they had eaten up the corn which they had brought out of egypt, their father said unto them, go again, buy us a little food.

nt: söyler misin, insanoğlu ormanlar yok olunca ne yapacak? kömür madenleri tükenince ne yapacak?
nt: tell me, what will man do when the forests disappear, and the coal deposits are exhausted?

oslo'daki 30 temmuz tarihli konserin 40.000 bileti 34 dakikada tükenince, live nation 29 temmuz'da bir konser daha organize etti.
in oslo, all 40,000 tickets available for the july 30 concert were sold in 34 minutes, prompting live nation to announce an extra concert on july 29.

20 eylül 2008'de stade de france'ta gerçekleşen konserin 80.000 bileti on günden kısa sürede tükenince live nation aynı yerde ikinci bir gösteri daha organize etti.
the september 20, 2008, concert at the stade de france sold 80,000 tickets in less than ten days, prompting live nation to announce a second and final show at the venue.

mısır ve kenanda para tükenince mısırlılar yusufa giderek, ‹‹bize yiyecek ver›› dediler, ‹‹gözünün önünde ölelim mi? paramız bitti.››
and when money failed in the land of egypt, and in the land of canaan, all the egyptians came unto joseph, and said, give us bread: for why should we die in thy presence? for the money faileth.