Você procurou por: yarısı (Turco - Inglês)

kalbimin yarısı
the half of my heart

tam gece yarısı.
it’s just midnight.

gece yarısı komandoları
midnight commander

onun yarısı kadardı.
it was half as long.

elmaların yarısı çürümüş.
half of the apples are rotten.

bu elmaların yarısı çürümüş.
half of these apples are rotten.

ama bu sadece hikayenin yarısı.
but that's only half of the story.

gördüğünüz, işimizin yalnızca yarısı.
that's only half our job.

kalan yarısı ise doğaya atılıyor.
the rest ends up in the environment.

biz gece yarısı londra'ya vardık.
we reached london at midnight.

fakat bu filmlerin yarısı hint filmleri.
but half of those were indian.

gece yarısı sonrasına kadar sürekli konuştular.
they talked and talked until after midnight.

daha yarısı tamamlanmışken, yıkılmasına karar verildi.
only, half-completed, it has been earmarked for demolition.

benim köpeğim neredeyse boyunuzun yarısı kadar.
my dog is almost half the size of yours.

türkiye nüfusunun yarısı 28,3 yaşından küçüktür.
half of the population of turkey is younger than 28,3 years of age.

bu insanların yarısı yardımı internet üzerinden yaptı.
half of them gave over the internet.

İş yokluğu yüzünden, personelin yarısı işten çıkartıldı.
because of a shortage of work, half the staff was discharged.

"gelenlerin yarısı kentin farklı kesimlerinden geliyor."
"half of those who come are from different parts of the city."

yüzünün yarısı gitmiş fakat görüşünün geri geleceğini söylediler.
half of his face is gone, but they said his vision is coming back.

birinci oğul yarısını alır - 18'in yarısı 9'u.
the first son took his half -- half of 18 is nine.