Você procurou por: zincirli (Turco - Inglês)

zincirli testere
chainsaws

köpek zincirli mi?
is the dog chained?

o, taslaklarında üç-zincirli bir yapı öneriyordu.
and so there was the paper, and he proposed a three-stranded structure.

uzun zincirli(kauçuk) polimerlerden oluşan elastik bant buna bir örnektir.
an example of this is a common elastic band, composed of long chain (rubber) polymers.

ayrıca bu ürünler purifier marka ürünler ile zincirli alanlar vasıtası ile ayrılarak muhafaza edilir ve müşteri mülkiyeti bu şekilde sağlanmış olur.
also, these products are separated from purifier brand products through chained areas and kept and customer property can be ensured in this way.

==Çalışmaları==fire ve grubu carnegie laboratuvarlarında iken gen suskunluğu bir tetikleyicisi olarak çift zincirli rna ilk iş yayımlandı.
the initial work on double stranded rna as a trigger of gene silencing was published while fire and his group were at the carnegie labs.

bu kalın bağırsaktaki flora, emilmemiş fruktozdan ayrıca karbon dioksit, kısa zincirli yağ asitleri, organik asitler ve çeşitli diğer gazlar açığa çıkartmaktadır.
the colonic flora also produces carbon dioxide, short-chain fatty acids, organic acids, and trace gases in the presence of unabsorbed fructose.

kitin (c8h13o5n)n doğal olarak birçok yerde bulunan, bir glikoz türevi olan n-asetilglikozaminin uzun zincirli polimeridir.
chitin (c8h13o5n)n ( ) is a long-chain polymer of a "n"-acetylglucosamine, a derivative of glucose, and is found in many places throughout the natural world.

enteral beslenmeye nazogastrik tüp veya daha seyrek olarak perkütan mide tüpü ile başlanır. standart enteral formüller 1 -2 kal/ml içerir ve genel olarak protein, uzun zincirli trigliseridler şeklinde lipid içerir
enteral nutrition is started via nasogastric tube or, less frequently, percutaneous gastric tube. standard enteral formulas contain 1–2 cal/ml and, in general, consist of protein, lipid in the form of long chain triglycerides

bergmann vd. her2'yi tanıyan tek zincirli bir antikoru (scfv) ifade eden rekombinant bir vsv (rvsv) virüsü üretti [66]. bir fare modelinde, her2'yi eksprese etmek için stabil bir şekilde transfekte edilen fare meme tümör hücrelerinin peritonal tümör implantlarının tedavisi, tedavi edilen on hayvandan dokuzunda tümör rekürrensine dair hiçbir kanıt olmaksızın uzun vadeli hayatta kalma gösterdi [67].
nother appealing approach to engineer tumor-selective replication can be achieved by placing viral genes under the control of cancer- or tissue-specific promoters, a procedure that does not require direct modification of viral genes themselves. this approach tends to be simpler in dna than in rna viruses [71]. for example, the adenoviral genes e1a and e4 encompass the first two transcriptional units to be activated after adenoviral infection, and both are required for efficient replication and virus production [72].