Вы искали: breaker (Английский - Турецкий)

chip breaker
talaş kırıcı

circuit breaker
kesici

air circuit-breaker
havalı kesici

moulded case circuit breaker
termik manyetik şalter

2-) bracket barrel ( breaker ):
2-) braket kovanı :

circuit breaker with pole mount bracket
direk montaj braketi ile devre kesicisi

residual-current operated circuit breaker
artık akımla çalışan devre kesici

realizing that a back-breaker has befallen them.
anlar ki kendisine belkıran (bel kemiklerini kıran belalı bir iş) yapılır.

well, thomas edison invented the circuit breaker in 1879.
thomas edison sigortayı 1879 yılında icad etti.

allowing the circuit breaker to open without delay immediately on receiving tripping signal.
devre kesicisinin takılma sinyalinin alınmasından hemen sonra gecikme olmadan açılmasına olanak sağlamak.

check that the circuit breaker and the main switch in the service chest are switched on.
servis mahfazasındaki ana anahtar ve devre kesicinin açık olduğundan emin olun.

this is going to show you, real time, an assembler. it's a circuit breaker.
bu size es zamanli bir birlestirici gosterecek. bu devre kiricisi.

and then four lights, with switches, and even a circuit breaker, modeled after an electric bell.
sonra 4 lamba, anahtar ve hatta bir elektrik sayacı model alınarak yapılmış bir sigorta.

means shall be provided to lock out the circuit breaker after one, two, three of four reset trip operations.
dört sıfırlama takılma işletiminin birincisi, ikincisi ve üçüncüsünden sonra devre kesicinin kilitlenmesine imkan sağlanacaktır.

for circumcision verily profiteth, if thou keep the law: but if thou be a breaker of the law, thy circumcision is made uncircumcision.
kutsal yasayı yerine getirirsen, sünnetin elbet yararı vardır. ama yasaya karşı gelirsen, sünnetli olmanın hiçbir anlamı kalmaz.

but she reached out to us in that way, and it was, i'd like to say, it was an ice-breaker.
o bize bu şekilde uzandı ve bu, söylemek isterim ki bir buzları kıran bir şeydi.

when an editor receives very positive and very negative reviews for the same manuscript, the editor will often solicit one or more additional reviews as a tie-breaker.
eğer editör bir eser hakkında hem çok olumlu hem de çok olumsuz birer görüş alırsa, çoğu zaman beraberliği bozmak için bir veya birkaç denetmenden daha görüş ister.

o, creator! o, the objective! the source of our being and the end of our journey, you are also the breaker of our hearts.
tüm yaratılanlar, tüm cisimler ve hayatın kaynağı, ve tüm bu yolculuğun sonu. sen aynı zamanda kalplerimizin kırıcısısın.

among those who've helped open my eyes to a third way are: a devout muslim in afghanistan, a group of harmonizing lesbians in croatia and a taboo breaker in liberia.
bu üçüncü yola dair gözlerimi açmama yardımcı olanlar arasında, afganistandan dindar bir müslüman, croatia'dan uyum içinde bir grup lezbiyen ve liberia'dan bir tabu kırıcı var.

an experienced code-breaker will tell you that in order to figure out what the symbols in a code mean, it's essential to be able to play with them, to rearrange them at will.
deneyimli bir şifre kırıcı size diyecektir ki, bir şifredeki sembolleri anlamak için onlarla oynayabilmek ve onları bilinçli bir şekilde yeniden düzenlemek gerekir.