Вы искали: condemned (Английский - Турецкий)

condemned-
mahkûm-

of the condemned-
mahkûmun-

god has condemned them.
onlar allah'ın lanetine uğradılar.

may he be condemned!
canı çıkası, ne biçim ölçüp biçti!

this building has been condemned.
bu bina istimlak edildi.

condemned till the day of doom!"
"din gününe kadar üzerinde lanet var."

kosovo serb "declaration" condemned
kosovalı sırpların "ilanı" kınandı

your soul has been condemned to hell.
ruhun cehenneme gitmeye mahkum.

international organisations also condemned the idea.
fikri uluslararası örgütler de kınadı.

some will be condemned and others blessed.
artık onlardan kimi 'bedbaht ve mutsuz', (kimi de) mutlu ve bahtiyardır.

he condemned those who opposed his policies.
onun politikalarına karşı olanları mahkum etti.

no one can help one who has been condemned by god.
allah'ın kendisini lanetlediğine hiçbir yardımcı bulamazsın.

the islamic hamas movement condemned athens' move.
İslamcı hamas hareketi ise atina'nın hareketini kınadı.

may (the disbelieving) human being be condemned!
kahrolası insan!

he (agreed to) cast lots, and he was condemned:
(oradakilerle) kur'a çekmiş de kaydırılanlardan (yenilenlerden) olmuştu.

malisheva deputy mayor ragip begaj condemned the attack.
malişeva beledye başkan yardımcısı ragıp begaj saldırıyı kınadı.

the isg also condemned violence last month against international peacekeepers.
17 mart'ta kosova'nın kuzeyinde bir bm polis memuru öldürülmüştü.

"i have strongly condemned, again and again, what he has done.
new york 'ta yaptığı konuşmada ban, "yaptıklarını, tekrar tekrar, sert bir şekilde kınadım.

montenegrin institutions, political parties, individuals and ngos condemned jovanovic's murder.
karadağ'daki kurumlar, siyasi partiler, vatandaşlar ve sivil toplum kuruluşları jovanoviç cinayetini kınadı.

echoing his words, eu leaders also "strongly condemned" medvedev's decision.
nato başkanının bu sözlerini yineleyen ab liderleri de medvedev'in kararını "güçlü bir şekilde kınadılar".