Обучается переводу с помощью примеров, переведенных людьми.
Добавлены профессиональными переводчиками и компаниями и на основе веб-страниц и открытых баз переводов.
i am blessed with good health.
ben iyi sağlık için kutsandım.
Последнее обновление: 2014-02-01
Частота использования: 1
Качество:
i am happy
ben iyiyim ve mutluyum
Последнее обновление: 2020-01-21
Частота использования: 1
Качество:
Источник:
and so i feel so blessed with everything that i have, that two days a week i go and i counsel hiv patients.
ve sahip olduğum herşeyle o kadar kutsanmış hissediyorum ki, haftada iki gün gidip hiv hastalarına danışmanlık yapıyorum.
i'm indebted to them, as i am to my parents, who for some set of misdemeanors in their last life, were blessed with three daughters in this one.
onlara da geçmiş yaşamlarındaki pek çok kötü şeyden dolayı bu yaşamlarında üç kızla kutsanan ebeveynlerime borçlu olduğum kadar borçluyum.
whilst the a350 was not too blessed with a reasonable size viewfinder, sony did not find it necessary to improve things.
a350 modelinde de çok makul büyüklükte bir vizör bulunmamasına rağmen sony'nin bu konuda bir gelişimi gerekli görmediği fark ediliyor.
then they came upon a servant of ours, whom we had blessed with mercy from us, and had taught him knowledge from our own.
(orada) kullarımızdan bir kul buldular ki, biz ona katımızdan bir rahmet vermiştik ve ona katımızdan bir ilim öğretmiştik.
o believers, when you meet an army, stand firm, and think of god a great deal that you may be blessed with success.
bir düşman topluluğu ile karşılaştığınızda sebat edin. allah'ı çok anın ki zafere ulaşabilesiniz.
those whose faces have turned dark will be told: 'did you fall into unbelief after you had been blessed with belief?
bir takım yüzlerin ağaracağı ve bir takım yüzlerin kararacağı günde büyük azab onlaradır. yüzleri kararanlara: "İnanmanızdan sonra inkar eder misiniz?
the required measures should be taken for users with mobility restriction such as wheelchair users, passengers with suitcase, passengers with baby carriage.
tekerlekli sandalye kullanıcıları, bavullu veya bebek arabalı yolcular gibi hareket kısıtlılığı olan kullanıcıların rahat erişimi için gerekli önlemler alınmalıdır.
have patience upon what they say, and remember our bondman dawud, the one blessed with favours; he is indeed most inclined (towards his lord).
o kuvvet sahibi kulumuz davûd'u an! o, tespih nağmeleri döktüren bir kul idi.
and let not those among you who are blessed with graces and wealth swear not to give (any sort of help) to their kinsmen, al-masakin (the poor), and those who left their homes for allah's cause.
sizden mal ve imkana sahip olanlar, akrabalara, yoksullara ve allah yolunda göç edenlere vermemek için yemin etmesinler.