Вы искали: we put the cream and walnuts inside (Английский - Турецкий)

Компьютерный перевод

Обучается переводу с помощью примеров, переведенных людьми.

English

Turkish

Информация

English

we put the cream and walnuts inside

Turkish

 

От: Машинный перевод
Предложите лучший перевод
Качество:

Переводы пользователей

Добавлены профессиональными переводчиками и компаниями и на основе веб-страниц и открытых баз переводов.

Добавить перевод

Английский

Турецкий

Информация

Английский

we put the citizen first, and not the clerks.

Турецкий

vatandaşları öne aldık, memurları değil.

Последнее обновление: 2015-10-13
Частота использования: 1
Качество:

Английский

we put the desk by that window.

Турецкий

biz masayı o pencerenin yanına koyduk.

Последнее обновление: 2014-02-01
Частота использования: 1
Качество:

Английский

we put the beeper in the clinic.

Турецкий

Çağrı cihazını kliniğe koyuyoruz.

Последнее обновление: 2015-10-13
Частота использования: 1
Качество:

Английский

we put the prepared stone to its place.

Турецкий

hazır taşı yerine koyuyoruz biz.

Последнее обновление: 2013-02-11
Частота использования: 1
Качество:

Источник: Анонимно

Английский

so we put the idea on the back burner for a few months.

Турецкий

bu yüzden birkaç aylığına bu fikri rafa kaldırdık.

Последнее обновление: 2015-10-13
Частота использования: 1
Качество:

Источник: Анонимно

Английский

when we put the devil in our heart to sleep and start our own art, enemies appear on the outside.

Турецкий

kalbimizdeki şeytanı uyutup sanatımıza başladığımızda düşmanlarımız dışarıda belirir.

Последнее обновление: 2015-10-13
Частота использования: 1
Качество:

Источник: Анонимно

Английский

we put the car back at the center of our thoughts, and we put love, i think, truly back into the center of the process.

Турецкий

arabayı düşüncelerimizin merkezindeki yerine geri koyduk ve sevgiyi de bence tam da sürecin merkezine.

Последнее обновление: 2015-10-13
Частота использования: 1
Качество:

Источник: Анонимно

Английский

now, if we do that, if we put the resources and the focus to it, what does it actually cost to get people out of slavery?

Турецкий

Şimdi, eğer biz bunu yapabilirsek, eğer kaynakları bir araday toplar ve ona odaklaşırsak, insanları kölelikten kurtarmanın bize masrafı ne olur?

Последнее обновление: 2015-10-13
Частота использования: 1
Качество:

Источник: Анонимно

Английский

but i do believe that we should be also very clear that now when we put the transparency at the center of politics where the message is that transparency is stupid.

Турецкий

ancak ben inanıyorum ki, asıl mesajı 'şeffaflık aptallıktır' olan politikanın merkezine şeffaflığı yerleştirme konusunda daha net olabilmeliyiz.

Последнее обновление: 2015-10-13
Частота использования: 1
Качество:

Источник: Анонимно

Английский

personally, i think that the dispersants are a major strategy to hide the body, because we put the murderer in charge of the crime scene.

Турецкий

ben şahsen seyrelticilerin işin özünü saklamak için temel bir strateji olduğunu düşünüyorum. Çünkü böylece katili suç mahalline yerleştirmiş oluyoruz.

Последнее обновление: 2015-10-13
Частота использования: 1
Качество:

Источник: Анонимно

Английский

and we put the piano on the sweet spot of the stage in the shrine, which has not changed since 1949, still seats 6,000 people.

Турецкий

ve piyanoyu shrine'daki sahnenin en güzel noktasına koyduk-- ki burası 1949'dan bu yana değişmemiş, hala 6.000 kişilik bir salon--

Последнее обновление: 2015-10-13
Частота использования: 1
Качество:

Источник: Анонимно

Английский

so, we put the room service menus over the vents in the wall, we put blankets at the bottom of the door, we put the kids on the windowsill to try to get some air.

Турецкий

oda servisi menülerini havalandırma mazgallarına kapadık kapının altına battaniye tıkadık biraz hava alabilsinler diye çocukları pencere önüne çıkardık.

Последнее обновление: 2015-10-13
Частота использования: 1
Качество:

Источник: Анонимно

Английский

we put the folded airplane on the balloon -- it took about three hours to get up there -- and then we released it on command at 103,000 feet, and we deploy the airplane and everything works perfectly.

Турецкий

katlanmış uçağı balona koyuyoruz. İstediğimiz yüksekliğe çıkması yaklaşık 3 saat alıyor. verilen emirle 31.4 km'den bırakıyoruz. uçağı açıyoruz ve her şey mükemmel bir şekilde çalışıyor.

Последнее обновление: 2015-10-13
Частота использования: 1
Качество:

Источник: Анонимно

Английский

so the great thing about the mola is that when we put the tag on them -- if you look up here -- that's streaming off, that's right where we put the tag.

Турецкий

dolayısıyla mola hakkındaki muhteşem şey, onlara etiketi taktığımızda, buraya bakarsanız, orası tam etiketi taktığımız yer.

Последнее обновление: 2015-10-13
Частота использования: 1
Качество:

Источник: Анонимно

Английский

towards the end of the year, my friends and i were building cute huts, where the animals that were cold outside and stayed outside would stick their heads. when the huts were finished and the winter started to show itself, we started to put the huts in the places we determined on the street to place the huts. the huts we built were tiny and beautiful, but there was a problem, the huts we put annoyed the street residents, because the animals gathered in our neighborhood.

Турецкий

yılın son aynlarına doğru ben ve arkadaşlarım dışarıda üşüyen ve dışarda kalmış hayvanlar başlarını sokucak şirin kulubeler yapıyorduk. kulubeler bitmiş ve kış kendi göstermeye başladığı vakit kulubeleri yerleştirmek için sokak da belirlediğimiz yerlere kulubeleri koymaya başladık. yaptığımız kulubeler minik ve güzeldi , fakat bir sorun vardı koydumuz kulubeler sokak sakinlerini kızdırmıştı bunun sebebi ise hayvanların bizim mahallemize toplanmasından rahatsız olmuşlardı. tatlı sokak hayvanlarına gitmeleri için çok kötü bir yöntem seçmişlerdi. yılın son aynlarına doğru ben ve arkadaşlarım dışarıda üşüyen ve dışarda kalmış hayvanlar başlarını sokucak şirin kulubeler yapıyorduk. kulubeler bitmiş ve kış kendi göstermeye başladığı vakit kulubeleri yerleştirmek için sokak da belirlediğimiz yerlere kulubeleri koymaya başladık. yaptığımız kulubeler minik ve güzeldi , fakat bir sorun vardı koydumuz kulubeler sokak sakinlerini kızdırmıştı bunun sebebi ise hayvanların bizim mahallemize toplanmasından rahatsız olmuşlardı. tatlı sokak hayvanlarına gitmeleri için çok kötü bir yöntem seçmişlerdi. sabah uyandığımızda kalak iki üç adet kulubeyide koymak için buluşmuştuk fakat yolda kötü bir manzarayla karşılaşmıştık yolda bulduğumuz iki tatlı mı tatlı yavru kedi bir sokak sakini tarafından çok kötü darp edilmişdi. onları hemen hızlıca veterinere yetiştirsekde iki kardeşden sadece biri hayata tutuna bilmişti biz çok üzgündük fakat elimizden bir şey gelmemişti. diğer zavallı şirin kediyede aynısı olmasın diye sahiplenip evde bakmaya karar verdik. bugünden sonra ailem pek mutlu olmasada hayatımın en iyi arkadaşını evimde bakmaya başladım .

Последнее обновление: 2020-12-18
Частота использования: 1
Качество:

Источник: Анонимно

Получите качественный перевод благодаря усилиям
7,788,033,125 пользователей

Сейчас пользователи ищут:



Для Вашего удобства мы используем файлы cookie. Факт перехода на данный сайт подтверждает Ваше согласие на использование cookies. Подробнее. OK