Вы искали: bendahara (Индонезийский - Турецкий)

bendahara?
hazinedar mı?

bendahara as, 1971.
united states treasurer, 1971

kau mewakili bendahara.
sen hazineyi temsil ediyorsun.

- tidak ada bendahara ?
- mutemet yok mu? - burası küçük bir garnizon.

dengan sekretaris bendahara?
- evet bay stancroft. benim için hazine müsteşarı ile bir öğle yemeği ayarlar mısın?

dia bendahara: "klan otomo".
otomo ailesinin kasalarından biriydi.

artinya kau kini memfitnah bendahara?
bu ağır oldu işte. Şimdi de muhasebeciyi mi suçluyorsun?

aku dulunya bendahara amerika serikat.
ben abd hazine bakan'ıydım.

aku harus menemui bendahara di caius.
gidip caius'deki saymanı görmeliyim

aku menjabat bendahara dalam persatuan polisi.
teşkilat veznesinde görev yapıyorum.

bendahara sekolah menggunakan uang untuk mengedarkan narkoba.
okulun muhasebecisi parayı araklayıp uyuşturucu satmakta kullanıyor.

100 sen per dolar dan semua orang... juga sekretaris bendahara
vergi mükelleflerinin ödediklerinin tamamı goldman sachs'a gider. hatta hazine müsteşarlığının bile...

apa aku pernah mengucapkan selamat padamu atas posisi bendahara?
sayman seçilmenden ötürü seni tebrik etmiş miydim?

sebagai bendahara, aku punya jumlah tertentu dalam dana diskresioner.
saymanım. paranın bir miktarını inisiyatifime kullanma hakkım var.

tapi pria berbakat sepertimu, yang bisa perhitungan rumit, cocok sebagai bendahara.
ama sadece sizin gibi yetenekli bir adam saymanlığın gerektirdiği bütün bu karmaşık hesaplamalara bir anlam verebilir.

kepala pekerja paksa: adoram. bendahara negara: yosafat anak ahilud
adoram angaryasına çalışanlardan sorumluydu. ahilut oğlu yehoşafat devlet tarihçisiydi.

kita seharusnya tidak diatur oleh penetapan di wall street... yang menyamar sebagai sekretaris bendahara negara.
hazine bakanı gibi görünen bu wall street yöneticisine kanmayalım.

dan apa tentang kerudung "vote for ted" dari ketika aku mencalonkan diri menjadi bendahara di sma?
lisede, mali işler sorumluluğuna adayken giydiğim "ted'e oy verin" yazılı kapüşonlum nerede peki?

(dan kepunyaan allahlah kerajaan langit dan bumi) maksudnya perbendaharaan-perbendaharaan hujan, rezeki dan tumbuh-tumbuhan (dan kepada allahlah kembali) semua makhluk.
göklerin ve yerin hâkimiyeti allah'ındır.bütün işler o’na götürülür, hüküm o’nun kapısından çıkar.