Добавлены профессиональными переводчиками и компаниями и на основе веб-страниц и открытых баз переводов.
y había un hombre de los fariseos que se llamaba nicodemo, un gobernante de los judíos
yahudilerin nikodim adlı bir önderi vardı. ferisilerden olan bu adam bir gece İsaya gelerek, ‹‹rabbî, senin tanrıdan gelmiş bir öğretmen olduğunu biliyoruz. Çünkü tanrı kendisiyle olmadıkça kimse senin yaptığın bu mucizeleri yapamaz›› dedi.
"el holocausto que ofrecerá el gobernante a jehovah el día de sábado será de seis corderos sin defecto y un carnero sin defecto
Önder Şabat günü rabbe sunacağı yakmalık sunu olarak kusursuz altı kuzu, bir koç sunacak.
según la reciente investigación, los votantes que apoyan al partido gobernante prefieren estar del lado de la vacunación, no como aquellos en la oposición
son araştırmalara göre iktidardaki partiyi destekleyen vatandaşlar diğerlerine göre aşı olmaya daha ılımlılar.
después volverá su rostro hacia las costas y tomará muchas de ellas, pero un gobernante pondrá freno a su afrenta y volverá su afrenta sobre él
bundan sonra deniz kıyısındaki bölgelere yönelecek, birçoklarını ele geçirecek. ne var ki, bir komutan onun saygısızlıklarını sona erdirecek, saygısızlığının karşılığını verecek.
aparte de la posesión de los levitas y de la posesión de la ciudad, estará lo que corresponderá al gobernante. entre el territorio de judá y el territorio de benjamín le corresponderá al gobernante
böylece levililere düşen pay ile kente düşen pay öndere verilen toprakların ortasında kalacak. Öndere verilecek topraklar yahudayla benyamin sınırı arasında kalacak.
en comentarios publicados en facebook el martes por la mañana, das criticó duramente a su diputado local del partido gobernante liga awami por criticar a uno de los principales escritores seculares y de ciencia ficción del país.
Önceki salı facebook'ta yaptığı yorumlarda das, ülkenin en iyi laik ve bilim kurgu yazarlarını eleştirdiği için, iktidardaki awami league partisi'nden milletvekillerine veryansın etti.
diles que así ha dicho el señor jehovah: 'esta profecía es para el gobernante en jerusalén, y para toda la casa de israel que está en medio de ella.
‹‹onlara de ki, ‹egemen rab şöyle diyor: yeruşalimdeki önder ve orada yaşayan bütün İsrail halkına ilişkin bir bildiridir bu.
así ha dicho el señor jehovah: "si el gobernante da de su heredad un regalo a alguno de sus hijos, eso pertenecerá a sus hijos. será posesión de ellos en herencia
‹‹ ‹egemen rab şöyle diyor: eğer önder oğullarından birine kendi mülkünden armağan ederse, bu mülk torunlarına da geçecek. miras yoluyla bu onların mülkü olacak.
pero si de su heredad da un regalo a alguno de sus siervos, será de éste hasta el año del jubileo, y entonces volverá al poder del gobernante. pero la herencia de éste será para sus hijos; para ellos será
Önder görevlilerinden birine kendi mülkünden armağan ederse, görevli toprak parçasını özgürlük yılına dek elinde tutacak. sonra öndere geri verecek. Önderin mirası ancak oğullarına geçebilir, onların olacak.
"'pero no quitaré de su mano todo el reino, porque lo he puesto como gobernante todos los días de su vida, por amor a mi siervo david, al cual yo elegí, y el cual guardó mis mandamientos y mis estatutos
ama buyruklarıma, kurallarıma bağlı kalan, seçtiğim kulum davutun hatırı için süleymanın elinden bütün krallığı almayacağım. yaşamı boyunca onu önder yapacağım.
"'he aquí que los gobernantes de israel, cada uno según su poder, están en ti solamente para derramar sangre
‹‹ ‹İşte içindeki her İsrail önderi yetkisini kullanarak kan döküyor.